Harvard Business School (HBS), Türkiye'nin dünyada giderek artan önemine kayıtsız kalamamış ve 2013 yılında İstanbul'da, dünyadaki 9'uncu 'araştırma merkezi'ni açmıştı.
İstanbul Araştırma Merkezi açılır açılmaz, önce arka arkaya HBS'nin ünlü profesörleri İstanbul'un yolunu tutmuş, arkasından da birer birer HBS'nin MBA yani işletme yüksek lisans programında okutulmak üzere vaka çalışmaları yapılmaya başlamıştı.
Yani şu anda aralarında Turkcell, Yıldız Holding, Godiva ile Türkiye ve Güney Enerji Koridoru olmak üzere 6 çalışma tamamlanmış ve Boston'da ve dünyanın birçok işletme yüksek lisans programında okutuluyor. Önceki gün, HBS Uluslararası Gelişmelerden Sorumlu Dekan Yardımcısı Luis Viceira ve HBS İstanbul Araştırma Merkezi Direktörü Esel Çekin ile bir araya gelip son gelişmeler üzerine sohbet etme fırsatı buldum. Çekin ve Viceira, vaka çalışmalarının ülkelere olan faydasını anlatırken, örneğin Türkiye'deki şirketleri vaka çalışması olarak okuyan öğrencilerin kendileri şirketlerin üst düzey yöneticileri olduğunda potansiyel yatırım alanı olarak Türkiye'yi de gündemlerinde tuttuğunu söylüyor.
Viceira, İstanbul ziyaretinde Türkiye'nin önemli şirketlerinin üst düzey yöneticileriyle bir araya gelip fikir alışverişinde bulunmuş ve önümüzdeki yıl bitirilecek olan 10 yeni vaka çalışmasının da bir değerlendirmesini yapmış. HBS içinde henüz ikinci yılını tamamlamakta olan İstanbul Araştırma Merkezi öne çıkıyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri araştırmaların da İstanbul Merkezi'nden yönetilecek. Esel Çekin, çalışma alanlarının genişlediğini ve bu nedenle Dubai'de önümüzdeki günlerde ofis açacaklarını söylüyor.
Vaka çalışmaları çok ilginç. Godiva çalışmasını okuduğumda beni en çok güncelliği şaşırtıyor mesela. HBS'de bu eğitime katılan öğrenciler, örneğin Murat Ülker'in Godiva'yı satın aldıktan sonra izlediği politikayı, çizdiği stratejiyi, aldığı ve de almakta olduğu riskleri öğretim üyesinin modere ettiği bir ortamda güncel sorularla tartışma ve kendilerini Ülker'in yerine koyup gündemdeki sorulara cevap verme şansı buluyor.
Ülker'in Godiva'yı satın alınca üst düzey yönetimine bir süre müdahale etmediğini, ancak daha sonra Godiva'yı pazarda farklı konumlandırmak için kendi özel mağazaları dışında, marketlerde de olması gerektiği önerisiyle Murat Ülker'in çıkışını hatırlayalım. Godiva gibi çikolatanın en tepesinde yer alan bir markanın özel mağazaların yanı sıra daha farklı kanallarda yönetimine dönemin Godiva yöneticileri adapte olmakta zorlanmıştı. Nitekim sonunda da Yıldız Holding, Godiva başta olmak üzere global düzeyde bir dizi yönetim değişikliğine gitmiş, Kuzey Amerika'nın yönetimini Burak Elmas'a emanet etmişti. Düşünün ki tüm bu anlattıklarım son bir iki yıllık gelişmeler ve okulda şu anda tartışılıyor.
HBS'de her öğrenci 500'ün üzerinde vaka çalışması üzerinden eğitim alıyor. Vaka çalışmalarının daha önce neredeyse tamamı ABD'deki şirketleri kapsarken, şimdi yüzde 60'ı ABD dışındaki ülkelerden geliyor. Yılda 100 milyon dolar harcayan ve hiçbir şirketten para kabul etmeyen, bağımsızlığına özen gösteren HBS'ye bakalım hangi Türk şirketleri sırayla vaka çalışması olacak.