Sürekli ilgimizi hak eden önemli gelişmelerden biri gerçekten. 2016 yılında UNESCO'nun 40'ıncı Dünya Miras Komitesi toplantısının İstanbul'da yapılacak. DAEŞ'in medeniyetin ortak mirası sayılan varlıkları hedef alması üzerine UNESCO'nun tüm üye ülkelerinin katılımı ile ortak deklarasyon yaptığı günlerde, Türkiye'nin tavrı da büyük önem kazanıyor. UNESCO nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Hüseyin Avni Botsalı, gönderdiği mektupta, bu toplantının hem UNESCO için hem de dünya miras sözleşmesinin geleceği için tarihi bir dönüm noktası olacağını söylüyor.
Doğrusu bu yıl dünyanın yedi harikasından biri sayılan Artemis Tapınağı'nı da barındıran Efes ve Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin Dünya Miras Listesi'ne girmesiyle Türkiye UNESCO'da büyük bir atılım yaptı.
Üstelik şöyle güzel gelişmeler de var. Biraz da bu yılın listesine garanti gözüyle bakıldığından, bu yıl Türkiye 2016 yılı için Göbeklitepe lobisine ağırlık vermişti. İyi ki de öyle yapmış. Şimdiden Göbeklitepe'yi listede göreceğimize eminim. 2014'te Demet Sabancı Çetindoğan başkanlığında kurulur kurulmaz UNESCO Genel Sekreteri Irina Bokova ile temasa gecen ONE Derneği'nin lobi faaliyetlerini de göz ardı edemem. Dernek, Botsalı ile birlikte bir taraftan UNESCO'dan önemli isimleri markaja alırken, diğer taraftan benim de katıldığım UNESCO'nun merkezinde Göbeklitepe-Neolitik Yerleşim Alanı; Dinin Doğuşu ve Medeniyetin Yükselişi' temalı önemli bir konferans düzenledi ve dünya tarihini değiştiren, tarihi 12 bin yıl geriye götüren, Mısır Piramitleri'nden 7 bin yıl daha eski olduğu ortaya çıkan Göbeklitepe'nin listeye girmesi için büyük çaba sarfetti.