Yeni bir kampanya açıldı: Tıpkı MİT üyeleri gibi, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının yargılanmaları için de, izin sistemi uygulansın.
Öteden beri, devlet bürokrasisinin yargılanması, amirlerin iznine bağlıydı ve bu yüzden yoğun eleştiri alıyordu.
Memurin Muhakemat Kanunu, Ecevit hükümeti döneminde biraz yumuşatıldı. Ama tam manasıyla izin mekanizması ortadan kalkmadı.
Buna mukabil, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 250'nci maddesi kapsamına giren suçlarda, savcıların, doğrudan soruşturma yapmaları imkânı mevcut. Böylece, yargının bazı suçlara karşı etkin mücadele yürütmesinin yolu açıldı. CMK'nın 250'nci maddesinde yer alan, uyuşturucu kaçakçılığı, cebir ve tehdit uygulayan çıkar amaçlı suç örgütleri ile devlet güvenliğine, anayasal düzene, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı fiiller söz konusu olduğunda, izne gerek kalmadan doğrudan soruşturma açılabiliyor. Darbe teşebbüsleri bu çerçevenin içine giriyor. İzin sistemi uygulansa ve savcılar harekete geçemeseydi, vesayet rejiminin yıkılmasında bu kadar mesafe alamazdık.