Türk Hava Yolları çok başarılı; iftihar ediyoruz. Ama son günlerde ismi başarıları dolayısıyla değil, başka vesileyle gündeme geldi. Önce, modacı Dilek Hanif'in hostes kıyafeti tasarımları, sonra da içki yasağı. Kıyafetlerle ilgili THY yönetimi bir tavzih yaptı; henüz kesin karar verilmediğini, farklı seçenekler olduğunu söyledi. İyi de, bu farklı seçenekler içinde yerleri süpüren bir kıyafet ve şeffaf olmayan siyah çoraplar neden var? Yönetimden Dilek Hanif'e böyle talep mi geldi? Yoksa Hanif mi, "Bunlar ancak böyle kıyafetten hoşlanır" diye tesettür giyimini andıran çizimler yaptı? Bana göre, başörtülü hostes olabilir; olmaması bir noksandır ve o bu tip kıyafetleri giyebilir. Fakat tutup da, dünyaya açılan bir hava yolu, hosteslerin tümünü bu şekilde giydirmeyi aklından geçiremez; geçirmemeli. Daha nihai tercih belli olmadı. Ama içki yasağını duyunca bayağı endişe etmeye başladım. Aynen Ertuğrul Özkök'ün dediğine katılıyorum. Bu aynı zamanda bir bölücülük. Sahil kentlerine (İzmir, Bodrum, Dalaman, Antalya) ve İstanbul ile Ankara'ya uçuşlarda içki servisi var; Adana, Diyarbakır, Mardin, Gaziantep de dahil, taşrada yok. Eskiden olsa, medya "Laiklik elden gidiyor" diye kıyameti koparırdı. Bu tarz uygulamalarla laik cumhuriyet elden gitmez ama iktidarda dayatmacı bir zihniyet olduğu intibaı doğar ki, bu da benim gibi AK Parti'yi başından beri destekleyen bir kişiyi üzer; rencide eder.
Eleştirimi yaptım, ortaya attım; isteyen nasiplenir.