Demirel gücü elverdiği dönemlerde, mücadelesini yaptı. Meselâ, Cemal Tural'ı Genelkurmay Başkanlığı'ndan alması. 21 Ekim 1961 Protokolünü imzalayan Türk Silahlı Kuvvetler Birliği cuntası içinde 1. Ordu Komutanı sıfatıyla bulunuyordu. 1961'de, Çankaya protokolüyle, İnönü'nün başbakan, Gürsel'in cumhurbaşkanı olması sağlanınca darbeden vazgeçtiler. 1965'te, Demokrat Parti'nin devamı olan Adalet Partisi'nin tek başına iktidara gelmesini askerin önemli bir bölümü hazmedemedi. Cuntacı faaliyetlerin başını, 1966'da Genelkurmay Başkanlığı'na gelen Cemal Tural çekiyordu. Demirel, 1969'da Tural'ı görevinden aldı. Başka ne yaptı? 1973'te cumhurbaşkanı seçiminde aday olan eski Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler'e, Ecevit ile uzlaşarak karşı çıktı. Oylama sırasında Meclis localarını dolduran subaylar "ya Gürler ya askeri darbe" havasındaydı. O dönemin siyasi kadrosu bu tehdidi aşmayı başardı. 5 Haziran 1977 seçimlerine doğru artan şiddet eylemlerinin ardında (örnek, kanlı 1 Mayıs 1977) Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal Ersun'u gören Demirel, onu 200 subayla birlikte erken emekliye sevk etti. Demirel Ersun yerine, Ali Fuat Esener'i Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na getirmeyi cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e kabul ettirebilseydi belki 12 Eylül darbesi gerçekleşmeyecekti.