Demirel'in, Evren davasına müdahil olmak istememesi karşısında, ağır eleştiriler başladı. Neredeyse, 12 Eylülcüler yerine Demirel'i, sanık sandalyesine oturtacaklar. 28 Şubat sürecinden kalan bir öfkeleri var ama post modern darbenin mimarı Demirel değil, asker. O tarihte, Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan Demirel karşı koyabilir miydi, itiraz etse ne gibi sonuçlar doğardı? Asker, yönetime doğrudan el koyar mıydı? Farklı yorumlar mevcut. Nitekim Erbakan da, uzlaşmayı tercih etti ve 28 Şubat kararlarını imzaladı; buna rağmen, daha sonra hiçbirini uygulamadı. Askerin tepkisi diner ümidiyle, Erbakan, başbakanlıktan da kendi iradesiyle istifa etti. İstifaya, onu Demirel değil ortağı Tansu Çiller zorladı. Demirel'in hükümeti kurma görevini Tansu Çiller yerine Mesut Yılmaz'a vermesinin, milletvekili transfer pazarının kurulmasının yolunu açtığını kabul ediyorum; lâkin Çiller, DYP'yi bütünlük içinde tutmayı başarsaydı, oyun tez vakitte Parlamento'dan dönerdi. Yılmaz hükümeti güvenoyu alamasa, Demirel yeniden Çiller'i görevlendirebilirdi. Zaten, ilk başta askerin baskısına rağmen, başka ittifaklar aramayarak Erbakan'a hükümet kurma görevini de o vermişti.
Demirel'in müdahil olması süreci değiştirir mi? Şikâyetçi olsa da olmasa da Evren, anayasal rejimi değiştirmekten, hükümeti düşürmekten yargılanmayacak mı?