% 10 barajını toptan kaldırmak yerine, karma bir sistem uygulama imkânı da vardır. Sözgelimi, parlamentonun bir bölümü barajlı D'Hont sistemiyle, bir bölümü barajsız nisbi temsil ile seçilir. AK Parti'nin 550 milletvekilinin 100'ünü barajsız D'Hont sistemiyle seçme gibi bir projesi vardı. Böylece, % 1 alan parti, bir milletvekili, % 5 alan, 5 milletvekili çıkarabilecekti. 450 milletvekilliğinde ise % 10 barajı uygulanacaktı. Bu, 450-100 yerine, 400- 150 de olabilir.
Ayrıca, partiler arası yasal ittifaklara izin verilirse, barajın daha kolay aşılması sağlanır.
Sistemin demokratikleşmesi amacıyla, başka bazı düzenlemeler yapmak da mümkün: Her bölgeden bir milletvekilinin seçilmesine imkân veren dar bölge çoğunluk sistemi. Burada zaten baraj uygulaması ortadan kalkıyor. Bir bölgede, % 50'yi aşan aday milletvekili seçiliyor. Kimse aşamazsa, ikinci turda ittifaklar kuruluyor; en fazla oyu alan, ya da gene % 50'yi aşan kişi parlamentoya giriyor. İlk başta adayların belirlenmesinde ise, bütün üyelerin katılımıyla ön seçim yapılıyor.
Demek istediğim, tek başına baraj konusuna takılıp kalmak doğru değil. Demokratikleşme için atılacak başka adımlar da mevcut.