Haber kanalları, yaz sıcağına rağmen, tartışma programlarını sürdürüyor. Geçenlerde bir kanalda, CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü'ye rastladım. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği "Bir kişinin sadece tek bir adaya oy verme" konusunun ne kadar hayati olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) söz ederken, "Yargıtay 3 aday gösterecek ama Yargıtay üyeleri oy kullanırken tek bir adayın ismini yazdığı için, az oy alanlar da cumhurbaşkanına sunulan listeye girecek. Cumhurbaşkanı, aynı YÖK'te olduğu gibi, kendi tercihini kullanıp, düşük oy alan kişiyi HSYK'ya gönderebilecek" diyordu. Kendisine itiraz eden Yücel Sayman'ı duymadı bile ve konuşmasını sürdürdü. Oysa Yücel Sayman, Şahin Mengü'ye kurumlar tarafından HSYK için gösterilen adayların, cumhurbaşkanının tercihine sunulmadığını hatırlatıyordu.
O kısacık sürede, Mengü'nün bir yanlışını daha yakaladım. Cumhurbaşkanının yetkilerinin arttığını ileri sürüyordu. Acaba nasıl artıyor? Mevcut durumda, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinin 11'ini de cumhurbaşkanı seçiyor (3'ünü re'sen, 8'ini kurumların gösterdiği adaylar arasından). Değişiklik metninde, Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısı 17'ye çıkarılıyor. 3'ünü TBMM seçiyor; geri kalan 14'ün 5'ini re'sen, 9'unu çeşitli kurumlardan gelen adaylar arasından cumhurbaşkanı seçiyor.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda, bugünkü uygulamaya göre 5 üyenin tümü cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. Yeni düzenlemede, kurumlar doğrudan doğruya HSYK'ya üye gönderiyor. Cumhurbaşkanı, -HSYK'nın seçilmiş üyelerinin sayısı 20'ye çıkarılmış olmasına rağmen- sadece 4 kişiyi bu Kurul'a re'sen atıyor.
Yukarıda kısaca anlattığım tabloya bakarak, "Hükûmet yargıyı ele geçiriyor" ya da "Cumhurbaşkanının yetkileri arttı" diyebilir misiniz?