Evvelki gün, (Perşembe akşamı 23.15'te) TBMM'nin bahçesinde, ana muhalefet ve iktidar partisinden iki milletvekilinin katılımıyla, TV8'de, "8. Gün"ü yaptık. CHP'den Mustafa Özyürek, AK Parti'den Mustafa Elitaş konuklarımızdı. Bu iki "beyefendi" politikacı, kavga etmeden münakaşa etmek, farklı fikirleri savunmak becerisini gösterebiliyor.
Mustafa Elitaş, önemli bir noktaya temas etti: "Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK), yeni düzenlemeyle birinci sınıfa ayrılmış 4 bin 500 hâkim ve savcı arasından seçilen 10 kişi atanacak. Birinci sınıfa yükselebilmek için, meslekte, ortalama 15 yıl kalmak gerekiyor; en az 12 yıl. AK Parti 7 yıldır iktidarda. Demek HSYK'ya alt kademe mahkemelerinden seçilecek kişiler, daha önceki hükûmetler döneminde bu mesleğe intisap etmiş. 'AK Parti yargıyı kuşatıyor' diyorlar ama, HSYK'ya girecek yargı mensupları, bizim iktidarımız sırasında hâkim ya da savcı olmamış ki!"
HSYK'nın yeni şeklinde 11 bini aşkın hâkim ve savcı, 4 bin 500'ü bulan birinci sınıf hâkim ve savcılar arasından (7'si adli, 3'ü idari yargıdan) 10 kişiyi seçecek. Herkes bir aday için oy kullanacak. En fazla oyu alan on kişi HSYK üyesi olacak. Dikkatinizi çekerim: HSYK'ya seçilmek için, bugünkü gibi, cumhurbaşkanının onayı gerekmiyor. Aynı şekilde, Yargıtay ve Danıştay genel kurullarınca HSYK'ya seçilen asıl ve yedek üyeler de, Çankaya vizesinden geçmeden, doğrudan atanıyor.
Bütün bu bilgiler ışığında, "İktidar HSYK'yı ele geçiriyor" iddiasına inanabilir miyiz?