Malûm, seçim öncesi siyaset daima hareketlenir. Yolsuzluk iddiaları mı istersiniz, birbirinden cazip çeşitli vaatler mi? İşte Türkiye de, böylesine yoğun bir seçim atmosferi içinde yaşadı. Günün mana ve ehemmiyetine uyan bir küçük hikâye ile pazar gününüzü neşelendirmek isterim.
Önemli bir politikacı vefat eder.
Öteki dünyada Cebrail tarafından karşılanır. Cebrail ona, "Siz dünyada birçok seçime girmiş çıkmış çok değerli bir politikacısınız. Dolayısıyla, size bir tercih hakkı tanımak istiyoruz. Bir gününüzü cehennemde, diğer gününüzü ise cennette geçireceksiniz ve hangisini tercih ettiğinizi bize söyleyeceksiniz" der.
Önce cehenneme giderler. İçeride yemyeşil mükemmel bir golf sahası vardır; güneş pırıl pırıl, hava sıcaklığı 25 derecedir. Orada hep dostlarına rastlar. Çok sevdiği insanlar. Hepsi mutlu, sevinçli, birlikte eğlenmektedir. Yiyip içerler, sohbet ederler. Nihayet cehennemden ayrılma vakti gelir. Politikacı, yeniden Cebrail'in karşısına çıkar. Cebrail onu, 24 saatliğine cennete yönlendirir. Cennette de dostlar vardır ama hayat biraz durgun geçmektedir. Yemek sıradandır, hiçbir eğlence göremez. Sonunda o gün de biter ve politikacı Cebrail'in karşısına çıkar; artık tercihini söylemek zorundadır. Cehennem ona daha cazip geldiği için, "Beni oraya götürün" der. Ama cehennemin kapıları açıldığında, kendisini kıraç bir ovanın ortasında, vidanjörlerin boşaltıldığı, endüstriyel atıklarla dolu bir alanda bulur. Arkadaşlarının hepsi zincire vurulmuş bir vaziyette çöp toplamaktadır. Elleri ve yüzleri kirden simsiyahtır. Politikacı şeytanı görür ve ona der ki: "Anlamıyorum, dün geldiğimde burada bir golf sahası vardı; son derece lezzetli yemekler yedik; hatta içip sarhoş bile olduk. Deliler gibi eğlenmiştik. Şimdi ise, etraf pisliklerle dolu. İnsanlar ağlamaklı."
Şeytan gülümseyerek şu cevabı verir: "Dün seçim kampanyası vardı, bugün ise sen bize oy verdin."

***

Verdiğiniz oylarla yanlış bir tercih yapmayacağınızı umut ediyorum. Seçimlerin, daha güzel bir Türkiye'ye katkı sağlaması dileğiyle...