Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD/ SDG'nin Esed'in kaçışı ve ülkenin özgürleşmesi sonrası çırpınışlarını izlemek oldukça eğlenceli.
Halep düşmeden önce Esed rejiminden şehirdeki havalimanını teslim alan PKK'lı teröristler paçavralarını asmıştı.
İçimizdeki iflah olmaz Esed hayranlarını sevince boğan bu olayın ancak bir manşetlik ömrü olmuştu. PKK'lı teröristler Halep'te suikast için bıraktıkları hücreler dışında tüm teröristlerini toplayıp kaçmak zorunda kalmıştı.
Şam'ın da özgürleştirilmesi sonrası yıllardır Esed rejimiyle ittifakta olduklarını unutup Suriye'nin özgürleşmesi için en fazla mücadeleyi kendilerinin verdiğini iddia ettiler. Türkiye'nin durdurulması için önce temas kurabildikleri tüm ülke başkentlerine yalvarmaya başladılar.
İran ve Rusya derken yıllardır taşeron olarak hizmet ettikleri siyonist İsrail'den yardım istediler. Terör devleti İsrail'in de desteğiyle ABD yüz milyonlarca dolar silah yardımı yaptığı PKK/PYD'yi korumak için var gücüyle çalışıyor. Ancak bu ülkelerin hiçbiri PKK/PYD'yi tatmin edecek bir hamle yapamadı.
Türkiye kararlı duruşuyla terör örgütünün işgal ettiği Suriye topraklarının ülkenin gerçek sahiplerine teslim edilmesini istiyor. Mevcut Suriye yönetimi de PKK/PYD'ye istediği tavizleri vermedi.
Ne var ki terör örgütü PKK/ PYD yardım dilenmekten vazgeçmiyor. Şimdi de Suriye'de Baas/ Nusayri zulmünün sebeplerinden biri olan Fransa'ya bel bağlamış durumdalar. PKK/PYD'nin taşeronluk görüşmelerini yürüten elebaşlarından İlham Ahmed, ABD ile birlikte Fransa'dan, Türkiye'den korunmak için sınıra asker göndermelerini talep ettiklerini açıkladı.
İlham Ahmed bu isteği şirin göstermek için şu bahaneye sığındı: "Fransızlardan, silahsızlandırılmış bölgenin güvenliğini sağlamak, bölgeyi korumamıza yardımcı olmak ve Türkiye'yle iyi ilişkiler kurmak için sınıra asker göndermelerini istiyoruz."
Fransa, terör örgütü PKK/ PYD'yi yıllardır bölgede yıllardır destekleyen bir ülke. Fransız şirketin, terör örgütü PKK/PYD'ye verdiği maddi destek Türkiye tarafından deşifre edilmişti. Fransızlar da PKK'lı teröristlere eğitim verdiklerini itiraf etmişlerdi.
İlham Ahmed hem bu desteğe hem de daha önce Fransa Cumhurbaşkanı tarafından Paris'te ağırlanmasına güveniyor. Bunlara bir de Macron'un hastalık seviyesindeki Türkiye ve Erdoğan düşmanlığını ekleyince PKK'lı teröristlerin yüksek beklenti içerisine girmeleri son derece normal. Beklentileri oranında yaşadıkları hayal kırıkları da artacak.
Türkiye yıllardır büyük bir dikkatle yürüttüğü mücadeleyi ülkesinde topal ördek konumuna düşen Macron'un PKK/ PYD aşkı nedeniyle bırakacak değil.
PYD'li teröristler Fransa'dan da istediklerini alamayınca bu kez başka başkentlerden, hatta uzaylılardan bile medet umabilir. Fakat önlerinde iki seçenekten başka bir çözüm yok. Ya silahlarını gömüp Suriye'de işgal ettikleri yerleri gerçek sahiplerine iade edecekler ya da silahlarıyla birlikte gömülecekler.