Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Medeniyet yoksunları

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Almanya'da ve beyni Alman vakıflarının ipoteği altında olan sözde aydınların gündeminde oldukça ciddi bir kriz var. Bu kriz, 3 Ocak'ta Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Fransız mevkidaşı Jean-Noel Barrot'ın Suriye'yi ziyareti sonrası başladı.
Kriz, Suriye'de yıllardır Avrupa'nın örtülü desteğiyle katliam yapan Beşar Esed rejiminin suçlarıyla yüzleşmesiyle başlamadı. Ya da Sednaya işkence merkezinde yaşananları yıllardır bilmelerine rağmen sessiz kalmaları nedeniyle de yaşanmadı.
Krizin kaynağı, Suriye lideri Ahmed eş-Şara'nın dini hassasiyeti nedeniyle Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile tokalaşmaması nedeniyle başladı. Bu durumu bir türlü kabullenemeyen modern dünya simsarları, Suriye'de yeni yönetimin Avrupa'nın kendilerine tanıdığı şansı kötü kullandığını öne sürdü.
Oysa Suriye ziyareti, Alman muhiplerini mutlu edecek şekilde başlamıştı. Almanya'nın güvenoyu alamayan hükümetinin Dışişleri Bakanı olan Baerbock, gayri ciddi kıyafetiyle sanki işletmesini denetlemeye gelmiş bir patron çocuğu gibi havalıydı. Üzerine bir de çelik yelek giyerek kendilerine katliam uygulayan Esed rejimi milislerine bile adaletle davranan Suriyeli devrimcilere güvenmediğini de göstermişti.
Ancak Suriye Devlet Başkanlığı konutunda gerçekleşen görüşmede Ahmet eş-Şara, Alman Dışişleri Bakanı'nın elini sıkmayarak bu havayı söndürdü. Almanlar da bu tavırdan Suriye'de kadınların haklarını alamayacağını gördüklerini açıkladılar.
Suriye'ye yaptığı ziyarette şov yapıp kendisini kadın haklarının savunucusu olarak pazarlayan Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, 10 Ekim 2024 tarihinde Alman Meclisi'nde yaptığı açıklama ile Adolf Hitler'i hatırlatırcasına İsrail'in hastane, okul, cami ve sivil yerleşim yerlerini vurmasını meşru göstermek için çabalamış, bu uğurda Filistinli mücahitleri teröristlerle bir tutarak "Teröristlerle mücadele sadece onlara saldırmak değil, onları yok etmek anlamına gelir. İsrail'in güvenliğini sağlamak için teröristlerin saklandığı sivil yerleşim yerlerinin vurulmasında bir sakınca yoktur. Biz de bunu destekliyoruz" demişti.
Normal şartlarda böyle bir açıklamayı yapan siyasetçinin yapması gereken tek şey istifa edip en hafifinden bir akıl hastanesinde tedavi olmak iken Alman bakan bunu yapmadığı gibi utanmadan 13 yıldır soykırıma uğrayan bir halka medeniyet dersi vermeye çalışıyor. Allah'tan bu küstahlıklarına birkaç fondaşı hariç kimse paye vermiyor. 7 Ekim Aksa Tufanı Harekâtı'nın dünyaya kazandırdığı hasletlerden biri de bu oldu.
Filistin'de öldürülen on binlerce kadının ve çocuğun hakkını savunmak bir yana, katillere hâlâ siyasi kalkan olanların dünyaya medeniyet dersi değil, özür borcu vardır. Ve tarih bize bir şey öğrettiyse, o borç da ricayla değil güçle, söke söke alınır.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Hilal Kaplan | Medeniyet yoksunları

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA