HDP eski lideri Selahattin Demirtaş için "Yattığı süreyi şeref madalyası olarak taşıyacak" diyen genel başkan sizde.
6-8 Ekim Katliamı sırasında halkı sokağa çağırıp, 15 Temmuz'da sokağa çıkanlara bela okuyan il başkanı sizde.
Kandil'in takdir ettiğini söyleyip oy istediği belediye başkanları sizde.
PKK rahatsız olmasın diye tezkereye "Hayır" oyu veren milletvekilleri sizde.
PKK'lı Aysel Koç'un cenazesine giden il yöneticileri sizde.
PKK'nın kanalına çıkan grup başkanvekilleri sizde.
SİHA'ların öldürdüğü PKK'lılar için "Sivil piknikçiler" diyen milletvekili sizde.
Suriye'de ordumuz operasyon için girdiğinde "TOKİ projesi yapmak için girdiler" diyen milletvekili sizde.
"YPG, ABD korumasından mahrum kalacak" diye karalar bağlayan milletvekili sizde.
FETÖ elebaşı BankAsya'ya para yatırma çağrısı yaptığında koşa koşa para yatırıp basın açıklamasıyla duyuran milletvekili sizde.
FETÖ kanalları kapatılırken ekrana çıkıp dayanışma gösteren genel başkan ve gözyaşları döken milletvekili sizde.
Azerbaycan, Karabağ'da şehit verirken "Türkiye maalesef askeri yardım yapıyor, cihatçıları sokuyor" diyen dış ilişkiler danışmanı sizde.
Mavi Vatan mücadelemizi "yayılmacılık" diye tanımlayan başdanışman da sizde.
15 Temmuz'da halkın üzerinden geçen tankların yol verdiği tek genel başkan da sizde.
Mehmetçik, YPG'yi kahramanca püskürtürken, "Afrin merkeze girmeyelim" korkaklığını gösteren genel başkan da sizde.
Savunma sanayiini %70 oranında yerlileştirmişken, takdir edeceğine tank palet fabrikasından Baykar'a tüm kazanımlarımızı hedef gösteren sözcüler de sizde.
Pandemi koşullarında hastaneleri %100 doluluk oranına ulaşmadan yöneten tek gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeyken, bize Küba ile Uganda'yı örnek gösteren milletvekilleri de sizde.
MLKP kurucusuna "komutan'a bin selam" diye methiye yazıp, Atatürkçülüğü militarist bulduğunu söyleyen il başkanı da sizde.
Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy vermiş halkın çoğunluğunu gayri milli ilan eden genel başkan sizde.
Neyse yarın yine helallik istersiniz, unuturuz, değil mi?!
TÜRK DEVLETLERİ VE KKTC
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15. Ekonomik İşbirliği Zirvesi için Türkmenistan'daydı.
Açılış konuşmasında üye ülkelere önemli bir çağrıda bulundu:
"Kıbrıs meselesinde Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi çözümün anahtarıdır. Tüm dost ve kardeş ülkelerin KKTC'nin çözüm vizyonunu önyargısız bir şekilde değerlendirmesini istiyorum."
Bu çağrının Karabağ Zaferi'nin birinci yıldönümü ve Türk Konseyi'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na evrilmesi sonrası gelmesi manidar. Ön görüşmeler gerçekleşmeden yapılan bir çağrı olduğu kanaatinde değilim. Önümüzdeki süreçte bu hususta da tarihi gelişmelere tanık olabiliriz. Erdoğan, attığı adımlarla Kıbrıs Türk Halkının da elini güçlendirmeyi sürdürüyor.