Binali Yıldırım, ilginç bir kişilik. Tamamen ciddi, mimiksiz bir yüz ifadesi takınarak, karşı adayla bu kadar dalga geçebilen başka bir politikacı yoktur sanırım. Örneğin öğrenci bursları meselesinde şu dediğine bakar mısınız:
"'Gençlere burs' dedi. Ben de yazmayı düşündüm ama yazamadım. Çünkü belediyeler öğrencilere burs dağıtamasın diye CHP Anayasa Mahkemesi'ne gitti ve 'belediyeler burs veremez' diye karar aldırdı. CHP karşı duruşundan vazgeçerse, biz de gençlere burs sağlayacağız."
Ya da İmamoğlu'nun 150 kreş vaadine ilişkin kendisinin 300 mahallede 955 kreş açacağını söyleyip şu 'ölümcül' hatırlatmayı yapması: "Ekrem Bey, Beylikdüzü'nde 11 kreş vaadi vermiş, bir tanesini yapabilmiş. Önemli olan verdiğin vaadi yerine getirmektir, siyasetçinin kalitesi oradan belli olur."
En bomba ifadesiyse, yalan söylediği anında, hatta canlı yayındayken bile ortaya çıkan ama hiçbir şey olmamış gibi davranan CHP adayına bir bahiste: "Yalan demeyelim, 'doğru değil' diyelim; Ekrem Bey alınıyor" idi.
İmamoğlu'nun mazbatayı alır almaz ilk icraatı olan, İstanbul'un verilerini dışarıdan getirttiği "üç uzman"a kopyalatma girişimi konusu ise İmamoğlu tarafından tatmin edici biçimde açıklanmadı. Üstelik kopyalama ile yedekleme arasında fark yokmuş gibi lafı dolandırdığında ise Yıldırım son noktayı koydu: "Veri yedekleme ayrı iştir, kopyalama ayrı iştir. İstanbul'un verileri zaten bir yerde değil, iki yerde birden yedekleniyor. Veri kopyalama işi ise bir FETÖ taktiğidir. FETÖ bunu daha önce (17- 25 Aralık'ta Amerika'ya taşıdığı dosyalarda olduğu gibi - H.K.) yaptı. Dışarıdan kimliği belirsiz üç uzman getirmek ise başlı başına fecaattir. Devletin memurları dururken belediyenin hassas bilgilerine dışarıdan adam tayin edemezsiniz."
Yıldırım'ın akılda kalan pek çok projesi dillendirildi ama en çok dikkatimi çeken doğalgaza %10 indirim, su ve doğalgaz aboneliklerinde 'açma-kapama ücretini' kaldırma, yeni evlenecek çiftlere 8.000 TL yardım, dar gelirli ailelere elektrikte 80 TL ve doğalgazda 50 TL destek, 50.000 genç istihdamı, trafik sorununu çözecek yeni yollar, Silivri'den Tuzla'ya derelerin ıslahı ve yeşillendirme projeleri bunlardan bazılarıydı. Ve "Ekrem Bey çok şey anlattı da ne yapacağını söylemeyi unuttu" kapanışı ile yine güldürdü.
Moderatör Küçükkaya ise âdeta kronometre işlevi görüp, konuşmacıların saniyelerini saymaktan pek ileri gidemedi. İmamoğlu'nu "Millet İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı" diye takdim etmesiyse zaten belli olan tarafının kasıtlı veya kasıtsız bir dışavurumuydu. Bu tarafgirlik, program boyunca soruların formüle edilişinden müdahale etmelere değin hissedildi.
Ancak 'deplasmanda' oynamayı kendine güvendiği için Binali Yıldırım seçmişti ve neticede farkını da ortaya koymuş oldu.