Elinde kamerası ile güya insanları piyango konusunda uyaran veya sorgulayan bir muhabir. Piyango sırasına giren insanların arasına dalıyor. Şans oyunlarının haram olduğunu söylüyor. Oradaki vatandaşların bir kısmı bu sözleri sabırla dinliyor ve bildiğini yapmaya da devam ediyor. Bir kısmı vazgeçiyor bilet almaktan. Bir kısmı ise, özellikle birkaç hanımefendi sınırı zorlayacak tarzda çok saldırgan mukabelede bulunuyor ve hatta muhabire hakaret edip saldırmaya başlıyor. Bunun adını da sosyal deney koyuyorlar.
Arkadaşlar! Bu sosyal deney filan olamaz. Dini denek haline getirmek hakkını kim size verdi? İnsanların imanını test etmek günahını savunur haline getirmek hakkını kim verdi size! Kur'an-ı Kerim'in yüce ayetlerini böyle kavgalı bir ortamda okuyup, nihayet pamuk ipliğiyle dine bağlı olabilecek bazı insanları inkârcı pozisyonuna sokmakla ne elde ediyorsunuz? Hangi problemi halledeceksiniz bu yöntemle. Helal ve haram böyle mi tebliğ edilir? O kuyrukta her dinden her anlayıştan insan olabilir. Ne yapıyorsunuz orada.
Din tartışılmamalı. Din, karşıtlık pozisyonuna çekilmemeli. Günahı işlemekte olan kişiye o anda müdahale etmek yerine sabırla, teenniyle ve hikmetle uygun zamanı bulup konuşmak daha doğru değil mi?
Tabii bu yanlış ortamda özellikle bazı hanımların ise her türlü konuşma adap ve ölçüsünü bir anda kaybedip fiili olarak saldırganlaşması, belki de oyuna gelmesi de ibret verici.
Piyango kuyruğuna giren insanlar helal ve haramı bilen, yaptıklarının farkında olan, sorumluluk taşıyan insanlardır. Kendileriyle Rabbleri arasında bu tür meseleler. Herkes yaptığından sorumludur. O insanları orada tahrik etmek, neticede yaptığı günahı savunur hale getirmek, onları ezmek için de sürekli, "Müslüman değil misiniz, Allah'ın ayetini bilmiyor musunuz, Kur'an-ı Kerim bunu yasaklamıştır" diyerek onları imanlarıyla yaptıkları arasında tercihe zorlamak en hafifiyle cehalettir. Tebliği hafife almaktır. Sosyal rezalettir. Deney filan değildir. Bu tür işler dine de, insanımıza da fayda sağlamaz, zarar verir.
Haramı hatırlatan insanlara gösterilen sert, anlamsız ve hakarete varan tepkiye gelince. Bağırmakla, gerekçeler sıralamakla haram helale dönüşmez. Emirler de değişmez. Kendinizi rahatlatabilirsiniz, ancak iman ediyorsanız bu gösterdiğiniz tepkinizi teraziye koyup bir ölçün derim. Sizin yaptığınız da yanlış, size mikrofon uzatıp sizi geren insanların yaptığı da yanlış. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz.
Dini anlatalım kalpleri ısındıralım. Sakin olalım. İnsanları germeyelim. Dine karşı lakayt olanları ise kendi haline bırakalım. Neticede kimse, kimsenin günahından sorgulanmaz. İnsanların günaha gireceklerse, günah seçenekleri de vardır. Nitekim Rabbimiz dileseydi herkesi robot gibi tek bir yapıda yaratırdı. Bu âlem bir imtihan. Herkes deneniyor. Hesabı ona göre yapmalıyız.