Almanya'da yapılan bir anket dikkatimi çekti. Müslümanların Almanya'nın bir parçası olduğunu kabul eden Alman sayısı %69 civarında.
Yani Müslümanları içselleştirmişler.
Şöyle veya böyle. Özellikle de Müslümanlarla yakın temasta olanlar daha çok kabule yakın duruyorlar.
Ama işin felaket boyutu; İslam'ı Almanya'nın bir gerçeği görenlerin oranı. Bu oran %42'lere düşüyor.
Diyeceksiniz ki, bunun garip tarafı ne?
Adamlar zaten İslam'a karşı. Doğru da, ama mesele bu kadar basit değil.
Zira kanaatime göre Müslümanlar İslam sevecenliğinin, toleransının, medeniyetinin çok gerisinde. Yani anket tam tersine olsa daha isabetli olur. Zira İslam'a girecek veya İslam'ı inceleyecek çok insan biz Müslümanlara bakarak İslam hakkında olumsuz görüş sahibi oluyor.
Anket dünya çapında İslam'ı temsil eden, anlatması gereken müesseselerin hantallığını ve görevini tam yapmadığını gösteriyor.
Adamların bir kısmı Müslüman'a toleranslı ama İslam'a düşman.
İslam'ı anlatmalıyız. İslam'ı düzgün ve uygun bir lisanla tebliğ etmeliyiz. Özellikle de Hz. Resul'ü, hayatına dair affediciliği ile tanıtmak zorundayız. Akıllardaki sorunları gidermeliyiz.
Hamasi nutuklarla değil, akla, vicdana dokunan söylemlerle.