Azadlı bir esir. Efendimiz onu almış hür bırakmış. Resulullah'ı aşkın sevenlerden bir sevdalı.
Bir gün mescitteyken Efendimiz yüzüne bakar. Solgundur. Neyin var diye sorar?
Hiç der, Sevban. Hasta değilim. Ama biraz düşündüm bugün. Ahireti düşündüm. O aklıma geldi. Ben sizi bir gün göremezsem ona üzülüyorum. Ya ahirette hiç göremezsem.
Cennette siz, kardeşleriniz olan peygamberlerle beraber yüce makamda olacaksınız. Ben ise, işte bir Sevban olarak kim bilir nerede olacağım!
İçi yanık Sevban ve benzerlerinin hayal dünyasına bir kâbus gibi çöken 'sevgiliden uzak düşüşün' yersizliğini anlatan ayet iner:
"Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaşlardır." (Nisa, 69)