Nevruz, Türk Dünyası'nın ortak kültür unsurudur. Ünlü Ergenekon Destanı, yenki gün (yeni gün/ nevruz)'de meydana gelir. Kürtleri Dahhak'ın zulmünden kurtaran Isfahanlı Demirci Kava Efsanesi ile Ergenekon Destanı birbirine çok benzemektedir. Orta Asya'dan başlayarak İran'a, Azerbaycan'a ve Anadolu'ya kadar uzanan büyük coğrafyada Nevruz, yılbaşı ve baharın başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Nevruz kelimesinin Farsça oluşu ve Nevruz'da 'ateş kültü'nün bulunuşu sebebiyle, Nevruz'u İran kaynaklı olarak gören ve Zerdüşt'e bağlayan da vardır. Ancak, Fars kültürünün kaynağı sayılan Avesta'da Nevruz geleneği yoktur. Türklerin üç bin yıllık yeni yıl ve ilkbahar geleneklerine, İran coğrafyasında yaşayan Türkler tarafından Farsça Nevruz adını verdikleri ve bu deyişin sonradan bütün Türk Dünyası'na ve kardeş topluluk Kürtlere yayıldığı anlaşılmaktadır.
Sünnî ve Şiî Müslüman inancına göre Nevruz'un dinî bir özelliği yoktur. Ancak, Alevî- Bektaşî Türk topluluklarında 21 Mart Nevruz Günü, bayram olarak kutlanır. Nevruz, Hz. Ali'nin doğum günü ve Hz. Fatma ile evlenme yıldönümü kabul edilir.
Kırmızı, sarı ve yeşil, Nevruz'un renkleri sayılır. Bu renkler Türk devletlerinin bayraklarına da aksetmiştir. Göktürkler döneminden Osmanlı'ya kadar bu renkler Türklük sembolü olarak kullanılmış; Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun bayrağı yeşil- sarı- kırmızı renkleri taşımıştır.