Sevgili okuyucular, bundan 70 yıl önce, 18 Mayıs 1944 gecesi sabaha karşı Kırım Türkleri'nin tamamı, 1500 yıllık vatanlarından zorla koparılarak 20 dakika içinde hayvan vagonlarına doldurulup Sibirya'ya ve Sovyetler Birliği'nin en ücra köşelerine sürüldüler. Bu soykırımda, Kırım Türkleri'nin yüzde 46'sı, havasızlık, salgın hastalık, soğuk, açlık ve katliamlar yüzünden hayatını kaybetmiştir.
Bu alçakça soykırıma CHP Şeflik Yönetimi seyirci kalmıştı.
Kırım Türkleri'nin Mustafa Cemiloğlu'nun (Kırımoğlu) liderliğinde verdikleri mücadele sonucunda, soykırımdan kurtulan az bir kısmı, 1967'de vatanlarına dönebildiler. Hâlen pek çok sorunlarıyla beraber, son asırda 2 milyondan fazla Kırım Türkü'nün yok edilmesinin acısını yaşıyorlar. Kırım, Kırım Türkü-Tatarı denilince yüreğimizin bir köşesi derinden sızlar. Türk ve dünya tarihinin bu en mazlum, en mağdur fakat en vakur insanları, asırlar boyunca katledilmişler, sürülmüşler, soykırıma maruz kalmışlar, lâkin gözlerden uzak sessiz sedasız nice destanlar yazmışlardır.
***
Son haftada
Ukrayna'daki olaylar sonunda
Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in
Rus taraftarı totaliter rejimi devrilmiş ve
Ukrayna bölünmenin eşiğine gelmiştir. Kendi adamlarının devrilmesinden hoşlanmayan
Moskova ise, 60 yıldır
Ukrayna toprakları içinde bulunan
'Özerk Kırım'ı
Ukrayna'dan ayırıp
Rusya'ya bağlamak için sistemli bir işgal başlatmış bulunuyor.
Kırım'da
Meclis ve
Başbakanlık işgal edildi ve resmî binalara
Rus bayrağı çekildi.
Kırım'ın başkenti
Akmescit'te (
Simferopol) başlatılan dolaylı
Rus işgali,
Ukrayna'ya karşı koz olarak kullanılmak isteniyor.
Hâlen dünyada 800 binden fazla
Kırım Türkü bulunuyor ve bunun 250 bin kadarı
Kırım'da yaşıyor.
***
Kırım'da büyük sürgünden sonra
Türkler'den boşaltılan topraklara ve evlere
Rus'lar sistemli şekilde yerleştirildi. Bu sebeple hâlen,
Kırım Özerk Bölgesi ahalisinin yarısından fazlasını
Ruslar meydana getiriyor. Geri kalan nüfusun % 25'ini
Ukraynalılar ve % 15'ini de
Kırım-Tatar Türkleri oluşturuyor.
Ruslar, özellikle
Sivastopol civarında çoğunlukta bulunuyor.
***
'Kırım Tatar Millî Meclisi' ve
'Kırım Türkleri Ukrayna'ya bağlı olan
Kırım Özerk Bölgesi'nin
Rusya'ya bağlanmasını istemiyor.
Esasen
Kırım Türkleri bir bakıma
Ukrayna'nın bütünlüğünün garantisi durumundalar.
Kırım Tatarları,
Özerk Cumhuriyet'i
Ukrayna'dan ayırıp
Rusya'ya bağlamak isteyen her türlü eyleme karşı harekete geçeceklerini bildiriyorlar.
Bütün bu gelişmeler karşısında
Putin'in alacağı tavır merakla bekleniyor. Şurası muhakkaktır ki,
Putin liderliğinde
Rusya Federasyonu'nun
Kırım Özerk Cumhuriyeti'ni
Ukrayna'dan kopararak kendisine bağlaması için yapacağı her türlü askeri eylem, uluslararası alanda hukuka aykırı bir işgal hareketi olarak kabul edilecektir.
Ayrıca,
Rusların işgal tehdidi altında yaptıracağı bir referandumun meşruiyeti de çok tartışma konusu edilecektir.
Son olarak, şu hususun altını çizerek belirtmek istiyorum:
Rusya Federasyonu'nun,
Ukrayna olaylarını fırsat bilerek
Kırım Özerk Cumhuriyeti'ne el koyması karşısında,
Türkiye'nin sessiz kalması da mümkün değildir.