Eğitimi sadece bilgi aktarımı olmanın ötesinde bir "kişisel gelişim süreci" olarak görüyorum. Bu anlayışla, okullarımız yoğun akademik programın yanı sıra kültür, sanat ve spor faaliyetlerine de son derece önem veriyor ve çok yönlü bireyler yetiştiriyor. Sosyal, fiziksel ve duygusal gelişimin, estetik algılar kazanmanın çocuklarımızın eğitiminde çok önemli süreçleri oluşturduğuna inanıyorum. Çok yönlü yetişen bireyler hem kendilerini hem de toplumu ileriye taşıyacaklar. Tüm bunları gerçekleştirmek için teknoloji çok önemli bir araç. Eğitimde çok yönlülük ve teknoloji konusunu, değerli dostum Feyziye Mektepleri Vakfı (FMV) Işık Okulları CEO'su Koray Tulgar ile konuştuk.
Okulun amacı, öğrencilerinin motivasyonlarını, öğrenme potansiyellerini en üst düzeye çıkarmak. Karmaşık konuları anlaşılır hale getirmek ve dersleri günlük hayatla ilişkilendirmek. Bunun için devamlı en etkili eğitim teknolojileri trendlerini takip ediyorlar. Sınıflarındaki 75" etkileşimli led ekranlar, anaokullarında dokunmatik LED ekranlı aktivite masalar, Maker ve Bilişim odaları, 3D yazıcılar, interaktif içerikler, kodlama, robotik hepsi okul ekosistemlerine dâhil. Günümüzde bu tür teknolojik sistemlerin özel ve devlet okullarında kullanılmasını, büyük bir mutlulukla takip ediyorum.
Koray Tulgar ile, eğitim ve öğretimde mükemmelliği ilke edinen; öğrenci, öğretmen ve veli iş birliği içinde öğrenmede sürekliliğe inanan bir eğitim kurumunun amaçlarını masaya yatırdık. Burada, öğrencilerini çağdaş, sorgulayan, araştıran, merak eden, yaratıcı, bilimsel düşünen, çevreye duyarlı, sosyal yaşamlarında etkin ve de Atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlı bireyler olarak yetiştirmek ön plana çıktı.
Akreditasyonlar ve dünya eğitimi
Tulgar, okullarında her zaman Batılı ve uluslararası standartlarda bir eğitim anlayışını benimsiyor. Örneğin kendi okullarının, Ayazağa, Erenköy ve Nişantaşı Kampüsleri 2009 yılından beri üyesi oldukları Uluslararası Okullar Birliği (CIS) tarafından akredite edilmiş. Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan okulların belirli bir kalitede eğitim verdiğini yetkili ve saygın bir kuruluş tarafından onaylanmasını içeren akreditasyon, yani uluslararası denklik büyük önem taşımakta.
Okullarında uygulanan uluslararası programlardan da bahsetmek istiyorum. Ayazağa ve Erenköy Işık Liseleri'nde uygulanan IB Uluslararası Bakalorya Diploma Programı (IBDP) iddialı ve dünya çapında prestijli bir akademik program. Öğrencileri yurt içi ve yurt dışındaki üniversitelere hazırlama ve üniversite kabullerinde öne çıkarmanın yanı sıra, araştırmacı, duyarlı, küresel bilince sahip, kültürler arası anlayışa katkıda bulunacak gençler yetiştirmeyi de hedefliyor.
Liselerinde yeni bir programa daha başlıyorlar. İleri Düzey Yerleştirme Programı olarak adlandırılan AP ( Advanced Placement) Programı öğrencilere, lisedeyken üniversite seviyesindeki dersleri alma ve bu derslerden üniversitede muaf olma imkânı sağlıyor. Programı başarıyla bitirmiş olmaları öğrencilere, yurt dışı üniversite başvurularında kabul aşamasında, standart başvuru yapanlara göre avantaj sağlıyor. Bunun yanı sıra 3-12 yaşları arasındaki öğrenciler için Uluslararası İlk Yıllar Programı (PYP) uyguluyor. Kısacası, bence 133 yıllık bir eğitim çınarı olmak, kolay değil.