Fenerbahçe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu, Dijital Dönüşüm başlıklı son kitabında dijital teknoloji tabanlı yeni yetenek ve beceri eğitimlerine olan ihtiyaçtan bahsediyor. Yeni dijital küresel işgücü piyasalarının istediği formatta nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinin ancak eğitimde yapılabileceğini belirtiyor.
Bunu, büyük reform ve akıllı toplumun inşası ile mümkün olabileceğinin altını çiziyor. Büyükuslu hocamıza göre, eğitimde köklü reform veya rönesans eğitimde 4.0, dijital teknoloji üretebilecek mesleki eğitime geçiş ve dijital gençliğin yetiştirilmesi ile başlıyor.
21. yüzyıl dünyasında insanlığın doğru işler yapma konusundaki isteği ve becerisi bilim ve teknoloji çağını yaşadığımız bugünlerde daha da önemli hale gelmiş. Bilimin, araştırmanın ve bilgi üretiminin dijital teknolojiye, dijital teknoloji devriminin de üretim hayatımızı ve sosyal örgütlenmemizi derinden etkileyen yenilikçi ürünlere dönüştüğü bu sürecin tamamını dijital dönüşüm olarak tanımlamaktayız.
Konvansiyonel üretim modelleri ve tüketim alışkanlıklarını kökten değişime zorlayan dijital dönüşüm zamanının en önemli parametreleri inovasyon, girişimciliktir. Endüstri 4.0, toplum 5.0, sosyal inovasyon ve yeni üretim, kalkınma, büyüme ve sermaye birikim modelinin muhtevasını oluşturan yapay zeka-iot-büyük veri (big data)-öğrenen makine (learning machine)-derin öğrenme (deep learning)- temelinde şekillenen dijital dönüşüm devrimidir. Sanayi Devrimi için tornacı, elektrikçi, motorcu teknik eleman yetiştiren mesleki eğitim politikamızı bu sefer dijital çağa girdiğimiz yeni dünyada yeni bilişim sistemleri, yapay zekâ, robot geliştirebilen ve ICT tabanlı mesleklere yönlendirmeliyiz.
Global güç ağları
İlkel avcı toplumdan tarım toplumuna, tarım toplumundan endüstri toplumuna, endüstri toplumundan bilgi toplumuna ve nihayetinde insanlığın geldiği noktada akıllı topluma geçişin stratejik tüm aşamalarını yaşadığımız baş döndürücü dijital dönüşüme dayalı olarak yeni ekonomik, sosyal, kültürel küresel değişim ve global güç ağları ve ilişkileri ile örüldüğünü gösteriyor.
Yeni küresel dijital dönüşüm düzenindeki ekonomik gelişmeyi ve sosyal ilerlemeyi bu sefer bilim, teknoloji ve Ar-Ge yatırımları sürüklemektedir. Söz konusu transformasyonun en önemli aktörleri dijital devlet-dijital kapital (sermaye) ve dijital emek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bulut bilişim (iletişim), internet tabanlı gelişim, çevre teknolojileri, akıllı sistemler, alternatif enerji, elektrikli araçlar, sürücüsüz otomobiller, robotlar, medikal teknoloji yatırımları üretimin ve hizmet sektörünün hızla dijitalleşmesine neden oluyor.
Hiç kuşkusuz ki, dijital dönüşüm çağını yakalayabilen ülkeler geleceğin lider ülkeleri olacaktır. Bu ekonomik ve sosyolojik toplumsal dönüşüm aynı zamanda yüksek nitelikli insan kaynağını ve dijital yetenek düzeyini öngörmektedir.
Devletin en üst düzeyde yeniden örgütlenmesinde stratejik rol oynayan dijital dönüşüm ofislerinden yükseköğretime, üniversitelerden liselere kadar en önemli konusu olan 'Dijital Dönüşüm' kitabımızın özellikle çalıştığı kurumlarda ve şirketlerinde dijital dönüşümü gerçekleştirmek isteyen yöneticilere ve profesyonellere çok önemli bir referans kitabı olacağı düşüncesindeyim.