Üniversite adaylarının, üzerindeki sınav baskısını azaltmak için, yükseköğretime geçiş sınavlarının birden fazla yapılabilmesi için teknik altyapı tamamlanıyor. Böylece üç kez sınav (YGS-LYS) yapılabilecek. Öğrenciler, hangisinde en yüksek puanı aldıysa, ona göre bir okula girecek. Birden fazla sınav uygulaması için boşluklar doldurulmazsa hukuki sıkıntılar da ortaya çıkabilir.
Yerleştirme ve kontenjan tek. Sonuçta, bu sıralama sınavı. Bence, adil olması için her sınava tüm adayların girmesi gerekiyor. Şu anki sistem, adayların yetenek ve bilgisini tam ölçemeyebilir.
Ancak, yine de kamuoyunda adil bir sınav olarak kabul ediliyor. Bu değeri kaybetmememiz gerekiyor.
Eğitim-öğretimde değişiklik bilimsel zeminde, rasyonel nitelikte ve toplumsal uzlaşı temelinde gerçekleşmeli. Adaleti ve fırsat eşitliğini de gözetmeliyiz. Dolayısıyla kolay karar verilecek bir durum değil. Konuyu popülizmden uzak şekilde tüm yönleriyle masaya yatırılmalıyız. Binde bir puanın dahi önemli olduğu bu seçme sisteminde, değişiklik için çok iyi düşünüp, ona göre karar almalıyız.
Tabii ki, yılda üç sınav adayların üzerindeki baskıyı azaltabilir. Ancak, sınavlar arası zorluk- kolaylık tartışması olabilecek. Ne yazık ki, testlerin soru ağırlıklarında, eş ağırlık ve denklik olmaması halinde sorunlar yaşanabilinecek.
Testlerin güçlük düzeyinin denkliği için çalışma yapılmalı. Daha sonra test eşitleme çalışmalarıyla, adayın sınavlardaki puanları eşleştirilmeli.
Bu sınavlar için iklim şartları açısından en ideal tarihler, sonbahar ve ilkbahar olabilir.
Açık uçlu sorular
Üniversiteye giriş için, açık uçlu sınavlar ileriki süreçlerde öğrencinin karşısına gelebilir. Açık uçlu sorularda bir cevap anahtarı var. Öğrencinin yanıtları, bu anahtar cümlelerle karşılaştırılıyor. Cevap kâğıtlarının değerlendirmesi iki tip oluyor. Kâğıtları A grubu öğretmenleri okuduktan sonra çapraz olarak B grubu öğretmenleri okuyor ve ona göre değerlendirme yapılıyor. Bildiğim kadarı ile değerlendirme yapılırken iki tarafın notları alınıp ikiye bölünüyor.
Soruları değerlendirecek uzmanların psikolojik durumu ve siyasi görüşleri de çok önemli. Bu nedenle açık uçlu soruları kâğıdın kime ait olduğunu bilmeyen birden fazla 'puanlayıcının' değerlendirmesi gerekir.
Ölçme ve Değerlendirme uzmanlarından aldığım bilgiye göre, az katılımlı sınavlarda açık uçlu sorular sorulabilir. YGS'ye yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi katılıyor. Bu da YGS'de açık uçlu soruların kullanılamayacağını gösteriyor.
Tabii açık uçlu soruların bir avantajı şu:
Burada, öğrencinin ne anlatmak istediği rahatlıkla anlaşılıyor. Zaten Avrupa'da da birçok çoktan seçmeli sınav buna çevrildi. Açık uçlu sınav soru uygulaması deneme aşamasında, artıları eksileri değerlendirilip kamuoyuyla paylaşılacak.
Üniversiteye girişte, yılda birden fazla sınav ve açık uçlu sorular, 2019 veya sonrasında uygulanabilir.
