Okul öncesi eğitim şu anda zorunlu değil. Ancak yüzde 50'leri geçti. Önümüzdeki dönemde okul öncesi eğitim zorunlu hale gelecek. Bence, çok doğru karar. 12 yıllık zorunlu eğitim geldiğinde, okul öncesinin de zorunlu olmasını savunmuştum. Şimdi bu karar, bir eğitimci olarak beni çok mutlu etti. Gerçekten bir reform. Okul öncesi eğitim, gömleğin ilk düğmesidir. Doğru iliklenmesi gerekir. Kısacası, her çocuğumuzun en az bir yıl zorunlu ve nitelikli okul öncesi eğitim almasının önemine inanıyorum. İşte, bu önemli konuyu, değerli genç kardeşim ve Biltes Koleji Anaokulu Müdürü Şayeste Tuna ile konuştuk.
Okul öncesi eğitim çocukların, sonraki yaşlarına fiziksel, zihinsel sosyal, duygusal ve dil gelişimleri açısından sağlam temeller oluşturmasının ilk basamağı. İlk basamağa güçlü adım atan çocuklar kazandıkları yetkinliklerle özgüveni yüksek, kendini ifade edebilen, çevresine saygılı, üretken, gelişime açık bireyler olacak. Bu süreçte her annebaba çocuklarının gelişim alanları takibi açısından aynı bilgi, beceri ya da zamana sahip olmayabilir. Çocukların takibinin uzman eğitimcilerce yapılması, her çocuğun eşit şartlarda başlamasını sağlayacak.
Erken dönemde çocuklar, somut düşünme sürecindedir. Bilgileri deneyerek, dokunarak, yaparak ve yaşayarak öğrendiklerinde kalıcı hale getirirler. Aynı şekilde bizler de yeni bilgi ve becerileri uygulamalı deneyimlediğimizde daha kalıcı hale getirmiyor muyuz? Bundan dolayı şu anki bilgilerimiz, karakterimiz ve insan algımızın seneler önceki deneyimlerimizin bütünü olduğunu düşünüyorum.
Neden? Niçin? Nasıl?
Çocuklarımızın gelişimine katkı sağlarken artık teknolojinin içine doğduklarını unutmadan, dünya şartlarındaki ihtiyaçlarını iyi belirleyerek yol almalıyız. Bu yaş grubunun özellikleri göz önüne alındığında; duvarlardan, masadan, boyadan, oyuncaktan ibaret değil. Belli kurallar dâhilinde ama özgürce, keşfederek, neden-sonuç ilişkisi kurarak, akranlarıyla problemlerini kendisi çözen, eleştirel düşünebilen, benlik algısı gelişmiş, "Neden? Niçin? Nasıl?" sorularını sürekli soracağı eğitim ortamları oluşturmalıyız.
Bunların yanı sıra dil becerisinin zihinsel gelişimle paralel olduğunu unutmamalıyız. Hem ana dil, hem de ana dil seviyesinde yabancı dili kazandırmak çok kolay. Çünkü 3-6 yaş beynin iki lobunun birlikte çalıştığı, birden çok dilin öğrenilebileceği kritik bir dönem. Yabancı dili geliştirmek için çocuğun okulda doğal ortamında, her etkinlik ve mekânda yabancı dilin konuşulması çok önemli. O dönemde çok akıcı konuşma sergileyemeyebilir ancak her yönergeyi anlar ve zihnine kaydederek ileri yaşlarda birikimini ortaya koyar. Yabancı dil kazanımının çocuğun farklı kültürlere merakını tetikleyip ilerleyen yaşlarda dünyayı keşfetmesinde katkısı olacağı inancındayım. Dolayısıyla yeni neslin gelişimine katkı sağlayarak gereksinimleri önceden belirlemek onların erken yaşlarda farkındalıklarının yüksek olmasını sağlayacak.