Çamaşır makinemiz 15 yıldır canavar gibi çalışıyordu. Biz artık kendisinden sıkıldık aynı markadan yenisini aldık ama iki yılın sonunda arıza verdi.
Eve gelen servis elemanı "Abi eskileri daha dayanıklı, yenilerinin ömrü en fazla 7-8 sene" dedi, iyi mi?
Eminim buna benzer durumları siz de yaşıyorsunuz. Aldığınız tişört dört yıkamadan sonra giyilmez hale geliyor.
Sağlam cep telefonunuz yeni gelen güncellemelerle kullanılmaz hale geliyor.
Yazıcılarda artık belirli bir sayfa sayısından sonra çalışmayı durduracak şekilde programlanmış çipler var.
Evet, kapitalizmin en hain buluşlarından biri olan 'planlı eskitme'den bahsediyorum. Buna üreticilerin ürünleri kasıtlı olarak kısa ömürlü tasarlaması süreci deniyor.
Bu strateji, tüketicileri daha sık ürün değiştirmeye iterek satışları artırmayı amaçlar.
Bu hikayeyi bilenleriniz vardır; 1901 yılından bu yana bir ampul, ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki bir itfaiye müdürlüğünü aydınlatıyor!
1924 senesinden önce, bir ampulün ortalama ömrü 2.500 saat civarındaydı. 1924'te Phoebus Karteli olarak bilinen küresel bir organizasyon, ortalama ampulün ömrünü sadece 1.000 saate indirerek satışları artırmak için diğer üreticilerle gizli bir plan yaptı. Bu, planlı eskitmenin bilinen ilk örneğiydi!
Hikayenin devamını biliyorsunuz; cep telefonları, tablet veya dizüstü bilgisayarlarda artık değiştirilemeyen piller kullanılıyor. Bir ayakkabı maksimum iki sene dayanıyor.
1940'lı yıllarda kadın çoraplarında kullanılan naylon o kadar dayanıklıydı ki, bir aracı tek başına çekebiliyordu. Şimdi bir yere sürtüğünüzde çorap kaçıyor.
Küresel Isınma'nın da etkisiyle dünyada artık ülkeler 'planlı eskitme' ile mücadele için yasalar çıkarıyorlar.
Örneğin Fransa'da 2015 yılında 'Hamon' yasası adıyla bilinen 'Planlı Eskitmeye Karşı Mücadele Yasası' çıkarıldı.
Bu yasa sayesinde planlı eskitme uygulayan şirket yöneticilerine hapis cezası veriliyor ve şirketlerin yıllık cirolarının yüzde 5'i kadar ek ceza uygulanabiliyor.
Fransız savcılar bu yasa sayesinde 2018 yılında Apple'a planlı eskitme uyguladığı için soruşturma başlattı.
Türkiye'de de tüketici haklarını korumak ve planlı eskitmeyle mücadele etmek için bir yasaya ihtiyaç var.
Bu yasa çıkarsa özellikle teknoloji devi şirketlere karşı tüketicilerin eli güçlenir.
Tüketiciler sürekli yeni ürünler almak zorunda kalmaz.
Ülke çapında büyük tasarruf sağlanır.
Ürünlerin daha uzun süre kullanılabilir olması, çevre kirliliğini azaltır. Karbon salınımı düşer. Ülke çapında birçok üründe tasarruf sağlanır.
Planlı eskitmeyi önlemeye yönelik çıkarılacak yasa, Türkiye'nin İklim Değişikliği Azaltma Eylem Planı'nın da başarılı olmasını da sağlar.
İTALYA GİBİ YAPMALIYIZ!
İtalyan polisi, Eurojust ve diğer uluslararası yetkililerle birlikte çalışarak gerçekleştirdiği operasyonla yasa dışı IPTV hizmetleri sunan ve dünya genelinde 22 milyon kullanıcıya ulaşan devasa bir korsanlık ağını tamamen çökertti.
Korsanlık ağı, Netflix, Amazon Prime gibi büyük platformların içeriklerini ve spor karşılaşmalarını yasa dışı yollarla kullanıcılara sunuyordu.
Görevliler İtalya genelinde yayın kanallarını yönetmek için 80 kontrol paneli keşfetti. 270 IPTV ekipmanı ele geçirildi. Ayrıca 560'ın üzerinde bayi kapatıldı.
Bu IPTV'nin İtalya'ya yıllık maddi zararının ise 10 milyar euro olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'de kullanılan IPTV hesaplarının yol açtığı zarar daha fazla bile olabilir!
Korsan yayınlarla İtalyan polisi gibi mücadele etmek zorundayız.
BEKÇİYE DEĞİL, SİBER POLİSE İHTİYAÇ VAR!
Türkiye'de genel kanı şu; "Yurt dışından hizmet sağlıyorlar, mafya bağlantıları var. IPTV'yi engellemek mümkün değil".
Ülkemizde korsan mücadele etmek için kullanıcılara ceza yazılmaya çalışılıyor! Korsan böyle mücadele olmaz.
İtalyan polis yukarıda bahsettiğim operasyonu gerçekleştirmek için İngiltere, Hollanda, Romanya, Hırvatistan ve Çin'de ortak baskınlar gerçekleştirdi.
Türkiye'nin de yurt dışındaki emniyet güçlerinden destek alarak İtalya gibi farklı ülkelerde aynı anda operasyonlar düzenlemeli.
Bahis siteleriyle mücadele etmek için de ortak operasyonlar yapılmalı.
Yasadışı bahis ve kumar nedeniyle Türkiye'nin yıllık kaybı ise 55 milyar dolar. Korsan IPTV'nin yol açtığı zarar 10 milyar Euro'dan bile fazla olabilir!
Emniyet güçlerimiz yurtdışındaki meslektaşlarıyla ortak operasyonlar düzenlese, yukarıda bahsettiğim 65 milyar doların yarısını kurtarsak Türkiye'de başta medya ve yasal bahis şirketleri olmak üzere birçok sektör müthiş karlar elde edilir.
En önemlisi devletin vergi geliri artar ve bunun ekonomiye katkısı da büyük olur.
Telefon ve internet dolandırıcılıklarını da hesaba katarsak Türkiye'de polis teşkilatı baştan aşağı değişmeli.
Siber suçlarla mücadeleye yapılacak yatırım hem vatandaşı dolandırıcıların eline düşmekten kurtarır hem de ülke ekonomisine büyük gelir sağlanır.
Türkiye'nin bekçi kadrosuna mı yoksa siber suçlarla mücadele edecek yeni polislere mi ihtiyacı var?
BÜYÜKSÜN TADİC
Dusan Tadic, Slavia Prag deplasmanında yine Fenerbahçe'yi galibiyete taşıyan oyuncu oldu. 36 yaşında ama hiç sakatlanmıyor. Ve performansını hep üst seviyede tutuyor.
Geçtiğimiz sezon 16 skor katkısı (10 gol, 6 asist) yapan Sırp yıldız, 24/25 sezonunda daha şimdiden 17 gol katkısı sayısına (8 gol, 9 asist) ulaştı.
Adamın yaşlandıkça performansı artıyor! Gelen haberlere bakılırsa yönetim, sezon sonu sözleşmesi sona erecek Tadic ile 1+1 yıllık anlaşmaya vardı.
Sahalarda eşine az rastlanır bir zekaya sahip olan Tadic'in teknik direktörlük kariyeri de parlak olabilir.
Fenerbahçe'nin, beş yıllık gelecek planlarında mutlaka Tadic de olmalı.
Altyazı
''Dünyadaki her şeyi bilebilirsin, ama bazı şeyleri öğrenmenin tek yolu denemektir.'' (Good Will Hunting)