Netflix, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nı konu alan ve Türk askerinin 'işgalci' olduğunu iddia eden Güney Kıbrıs yapımı 'Famagusta' adlı diziyi 20 Eylül'de yayınlayacağını duyurdu.
Dizide Gazimağusa'nın Rumca adı olan Famagusta kullanılıyor.
Dizinin konusu şöyle: Türk ordusunun 20 Temmuz 1974 tarihinde askeri harekatı başlattığı gün genç bir çift üç aylık bebeklerini kaybediyor. Kendileri de yerlerini terk etmek zorunda kalıyorlar, ancak bebeklerini bulma umutlarını da kaybediyorlar.
Aslında dizi geçtiğimiz ocak ayından beri Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan'da yayınlanıyor.
Eylül ayında üçüncü sezonu başlayacak. Kaybolan çocuğun uzun yıllara dayanan arayışının özelinde Kıbrıs Barış Harekatı, elbette Rumların bakış acısıyla anlatılıyor.
Dizide Türklerin işgalci oldukları, Kıbrıs Adası'nı haksız bir şekilde işgal edip Rum ve Türk halklarını birbirinden ayırdıkları, birçok dramın yaşandığı vs. birçok konu yer alıyor. Kıbrıs Rum yapımı bir filmden Türklerin adaya barış getirdiğini vurgulayan bir senaryo beklemek saflık olur! Tarihi olayları her ülke kendi bakış açısıyla ele alır ve okullarda kendi tezlerini öğretir. Elbette bir de dünya kamuoyunun hem fikir olduğu tarihi gerçekler var!
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın da belirttiği gibi; Kıbrıs meselesi 1974'te başlamamıştır.
1974 öncesinde Kıbrıs Türkleri, Rum çetelerin katliamlarına maruz kalmıştı.
Canlı canlı mezarlara gömülmüştür.
BM askerleri yaşanan vahşeti seyretmekle yetinmiştir. Barış Harekatı, Kıbrıs Türk'ünü soykırımdan kurtaran bir askeri müdahaledir.
VASAT BİR DİZİ
Dönemin Başbakanı rahmetli Bülent Ecevit'in, "Biz müdahalemizle Kıbrıs'a barış getiriyoruz" sözüne başta Batılı ülkeler inanmamıştı. ABD, Türkiye'ye ağır bir ambargo uygulamıştı. Ama sonrasında bu harekatının akan kanı durdurduğu ve Kıbrıs'a barış getirdiği görülmüştür.
Ersin Tatar'ın tek katılmadığım sözü ise "Kıbrıs Türklerinin katledildiklerini bütün dünya bilmektedir." Elbette tarihçiler, bazı siyasetçiler gerçekleri biliyor ama dünya kamuoyu, Kıbrıs sorununda her zaman Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'nin tezlerini doğru kabul etti.
Batı'nın iki yüzlüğünün en önemli örneği de Kıbrıs Rum Kesimi'nin AB üyesiyken, KKTC, sadece Türkiye tarafından tanınmakta.
Birçok devlet ve uluslararası kuruluş, KKTC'yi de facto (fiili) devlet olarak tanımlamaktadır.
Yine Tatar'ın belirttiği gibi; "Biz de kendi meselemizi anlatmak için farklı diziler yapmak durumundayız."
Netflix sadece dizi, belgesel, film yayınlayan bir platform değil aynı zamanda algı operasyonlarına zemin oluşturmaktadır.
Imdb notu 10 üzerinden beş olan, vasat bir dizi olduğu söylenen 'Famagusta'yı şimdi dünyada merak eden herkes izleyebilecek! Netflix'ten bu diziyi yayınlamasını istemezsek "Siz de meseleyi Türklerin açısından anlatan dizi çekseydiniz" diyenler olacak. Halbuki Türklerin de çektiği birçok film ve birkaç dizi var aslında.
Netflix, Türkleri haksız bir şekilde eleştiren 'Famagusta'yı yayınlayacaksa Kıbrıs sorunuyla ilgili çekilmiş bazı kaliteli Türk yapımlarına arşivinde yer vermesi gerekiyor! Bunu yapmazsa taraf tutmuş olur!
***
YÖNETMENLERİMİZ ÜLKESİNE DUYARSIZ
Aslında Yeşilçam, Kıbrıs meselesine çok duyarlı yaklaştı. 1959'dan başlayarak 80'li yıllara kadar 'Barış Harekatı Kıbrıs','Fedai Komandolar Kıbrıs'ta', 'Fırtına Beşler', 'Kartal Yuvası','Kıbrıs Belası Kızıl E.O.K.A','Sezercik Küçük Mücahit','Türk Aslanları' gibi birçok aksiyon- macera-dram tarzı film çekildi.
Bunların bazıları Yeşilçam normlarında çekilmiş, propagandist basit anlatımıyla dikkat çeken yapımlardı. Ama bu filmler, Kıbrıs meselesini Türkiye'de geniş kitlelere etkili bir şekilde anlatmayı başardı.
Öte yandan TRT dışında dizi sektörü de Kıbrıs meselesine hep mesafeli yaklaştı.
Faruk Kalkan'ın yönetmenliğini üstlendiği Kıbrıs Barış Harekatı'nı konu alan dört bölümlük 'Dost Eller' dizisi, 1982'de TRT'de yayınlandığında büyük ilgi görmüştü.
Nuri Bilge Ceylan, Reha Erdem, Yeşim Ustaoğlu, Fatih Akın gibi festivallerde ödül yağmuruna tutulan birçok başarılı yönetmenimiz var ama çoğu Türklerin yaşadığı acıları, milli meselelere uzak durmayı tercih ediyorlar.
DERVİŞ ZAİM FARKI
Avrupa'da ödül almanın yolu Batı'nın istediği ve ilgisini çekecek konuları işlemek olduğu için bazı festival yönetmenlerimiz, zaman zaman sözde Ermeni soykırımı, 6-7 Eylül olayları, Kürt sorunu gibi konularda eleştirel filmler çekiyorlar.
Türk aydını, sinemacısı maalesef genel anlamda memleketinin sorunlarına, Türk insanının yaşadığı haksızlıklara duyarsız!
Elbette Derviş Zaim'i onlardan ayrı tutmak lazım. Zaim'in 1963'te Kıbrıs'ta Rum ve Türk toplumları arasında ilk bölünmenin yaşandığı olayları dengeli bir dille anlatan 2011 yapımı 'Gölgeler ve Suretler' Kıbrıs meselesi hakkında çekilmiş en etkileyici Türk filmlerinden biri.
Olaylara Rum ve Türkler'in gözünden bakması Rum kesiminden bile "Bizde 1963'te yaşananlar hep görmezden gelindi.
Film çok iyi dengelenmiş.
Birbirimizin yerine geçip bakabilmeliyiz" gibi övgüler aldı.
Aslında 'Gölgeler ve Suretler' tam da Netflix'te gösterilecek bir yapım ama göstermiyorlar!
Zaim'in Netflix ile ilgili yaptığı eleştiride de belirttiği gibi: "Sözüm ona kanallar, dijital dünya bizi daha da özgürleştirecekti, bundan emin değilim. Netflix çıkınca daha alternatif işler gözüktü ama Netflix'in kendisine ait bir konfigürasyonu olduğunu gittikçe daha fazla fark ediyoruz. O, başka bir iktidarın peşinde!"
***
ÇEKİNMEYİN, ÇOK KEYİFLİ
İstanbul-Bağcılar'da bir grup vatandaşın, sokak ortasına sandalyelerini kurup bir binanın yıkımını seyretmeleri sosyal medyada gündem oldu.
İnşaat sahasını izlemek Türklerin milli sporu olarak adlandırılır ama bu görüntüler her ülkede ilgi çekiyor.
Psikolog Özgenur Taşkın bu zevkin insanların içinde doğuştan gelen içgüdülerle ilgili olduğunu söylüyor:
"Pozitif dürtülerimizin yanı sıra yıkıcı, yıkım ve kontrol dürtülerine de sahibizdir.
İnşaat makinelerini izlerken, bu dürtüleri farkında olmadan tatmin edebiliriz. Çocukluk yıllarında bebeklerin oyuncaklarını parçalama eylemi aslında bu içgüdünün bir ifadesidir.
İnşaat makinelerini izlemek dopamin salınımını artıyor. Görsel ve işitsel uyarım ve sakinleştirici etkiler yaratıyor."
Özetle kim ne der diye hiç çekinmeyin. Süper rahatlatıcı bir aktivite. Çayınızı, çekirdeğinizi alıp izleyin.