Amazon Prime Video, Disney'in yayınlamadığı 'Atatürk' dizisi ve 'Atatürk' filminin yayın haklarını satın aldı.
2 bölümlük 'Atatürk' filmi ve 6 bölümlük 'Atatürk' dizisi 9 Eylül ve 29 Ekim tarihlerinde Prime Video kütüphanesine eklenecek.
Amazon da Disney de ABD merkezli özel şirketler. Disney, Atatürk düşmanları ve Ermeni lobisinin boykot çağrılarından sonra geri adım attı. Büyük para harcadıkları 'Atatürk' dizisini platformda yayına sokmadı.
Türkiye'den gelen tepkileri bile umursamadılar ve bu tercihlerinden dolayı Türkiye pazarında zarar gördüler.
Şirketler kar elde etmek için kurulur, siyaset yapmak için değil.
Tüm ırk, dil, din ve kültürden insanlara seslenen bir küresel marka siyaset yaparsa herkesi memnun edemez ve uzun vadede kaybeder.
Sosyal medyada 'Atatürkçü Amazon" diye paylaşımlar yapanlar oldu, iyi mi?
Amazon Prime çok mu Atatürk aşığı bir platform? Elbette değil.
Amazon da para kazanmak için kurulmuş özel bir şirket. Ticari olarak başarılı bir hamle yaptılar ve yakında bunun meyvesini toplarlar.
Öte yandan 'Atatürk' dizisinin yayınlanması için başta SABAH olmak üzere medyanın gösterdiği hassasiyetin ne kadar doğru bir hamle olduğunu da görmüş olduk.
Dünya, Disney'in skandal kararının yanlış olduğunu bizim medya sayesinde duymuş oldu. Ve bir başka dünya markası da diziyi yayımlama kararı aldı.
Haklıysanız hakkınızı arayacaksınız bu kadar basit!
Bakalım Amazon Prime, 'Atatürk' dizisi ve filmini globalde de yayınlayacak mı? Ben asıl bu sorunun yanıtını merak ediyorum!
***
13 YAŞINDA CERRAH!
Avusturya'da bir beyin cerrahı, 13 yaşındaki kızını bir hastanın kafatasına delik açmak üzere ameliyat odasına soktu.
Kızının, hastanın kafatasına delik açmasına izin verdi.
Tabii bu durum duyulunca doktor görevden alındı ve hakkında cezai soruşturma başlatıldı.
Bu "Yok artık daha neler" dedirtecek bir haber.
Ben asıl 13 yaşında beyin ameliyatına katılıp bir hastanın kafasında delik açan kızın akıbetini merak ettim.
Muhtemelen yaşı küçük olduğu ve babasının direktifleriyle hareket ettiği için ceza almayacak.
Ortaçağ'da insan anatomisini incelemek için mezardan ceset çalanlar cadı, iblis diye yakılıyorlardı!
Aslında yakılma riskini göze alıp insan anatomisini inceleyenler sayesinde tıp gelişti!
Meseleye bu açıdan yaklaşırsak 13 yaşında hastanın kafasında delik açmak paha biçilmez bir deneyim.
Bu kız tıp eğitimi alırsa gelecekte çok başarılı bir cerrah olabilir.
***
AMASYA'DA ELMA 50 TL!
Bir X kullanıcısı "Dün ülkenin en doğusundan İstanbul'a gelirken Amasya'da yol kenarında bahçeden toplayıp satan üretici kilosunu 50 TL'ye satıyordu. Aracısız nakliyesiz bahçesinin dibinde hem de..." diye paylaşım yaptı.
Ne yapsaydı; aracı ve nakliye fiyatlarını düşse miydi?
Herkes tuttura bildiğine satıyor işte. Bu olay fiyat algısının kaybolmasına güzel bir örnek.
Gaziantep'te aldığın baklavanın, Bursa'da pazardan aldığın şeftalinin, Adana'da bir restoranda yediğin kebabın fiyat olarak İstanbul'dan fazla bir farkı yok!
Elinden cep telefonuna bakıp herkes fiyatını İstanbul'a göre belirliyor!
***
SOKAK OYUNLARINI POPÜLER YAPALIM
Mersin'de büfesinin önüne seksek oyunu çizen Kahraman Baykal, gencini-yaşlısını çocukluğuna götürdü.
Büfenin kamera kayıtlarında seksek çizgisi görenlerin seksek oynamaları, yüzlerinin gülmesi, yaşadıkları mutluluk tarif edilemez.
Genelde yetişkin ve yaşlıların büfenin önünde seksek oynaması da düşündürücü aslında.
Yeni kuşak çocuklar birçok sokak oyununu bilmiyor.
Bilgisayar, tablet, cep telefonundan oyun oynayarak vakit geçiriyorlar.
Arkadaşlarıyla sosyalleşmeleri bile çevrimiçi oyun ve sosyal medya platformları üzerinden oluyor.
Oysa bizim kuşak sabah sokağa çıkar, akşam ezanı okununca eve dönerdik.
Seksek, saklambaç, yakar top, misket, kuka, futbol, körebe vs. birçok oyun oynardık.
Tahta parçasına sabun sürer yokuştan kayardık. Telli arabalarımız vardı vs.
Tüm gün sokakta oynadığımız için yorgunluktan erkenden uyurduk.
Şimdiki çocuklar şanssız. Üzerlerindeki enerjiyi atamıyorlar bile.
Eski sokak oyunlarını yeniden popüler hale getirecek projeler geliştirmek mümkün.
***
HİBRİT ARAÇLARIN YÜKSELİŞİ
Temmuz ayında Avrupa Birliği'ndeki ülkelerin otomobil satış verileri belli oldu.
Bataryalı elektrikli otomobil satışları yıllık bazda yüzde 10,8 düşüş gösterdi.
Aynı şekilde şarjlı hibrit otomobil satışları da yüzde 14,1 oranında düştü.
Hibrit-elektirikli otomobil satışları ise yüzde 25,7 arttı.
Hâlbuki elektrikli araçların revaçta olduğu düşünülüyordu! Bunun birçok nedeni olabilir.
En önemli neden; AB ülkelerinden Çin'den ithal elektrikli araçlara büyük vergi koyması.
Elektrikli araçların menzilinin genelde düşük, şarj süresinin uzun ve şarj istasyonlarının sayısının az olması diğer nedenler de olabilir.
İşte bu noktada hibrit-elektrikli araçlarda hibrit aküsünü, elektrikli araçlar gibi harici bir kaynaktan şarj etmenize gerek olmaması avantaj olarak karşımıza çıkıyor.
Araç, her frenlemede, sahip olduğu 'Rejeneratif (Üretken) Frenleme Sistemi' sayesinde elektrik üretir.
Yani diğer bir deyişle araç kendi kendini şarj eder.
Bu da sürücülerin şarjım biter mi, şarj istasyonunda ne kadar beklerim gibi endişelerini ortadan kaldırıyor.
Elektrikli araçlarda piyasayı Çin'e kaptırma tehlikesiyle karşı karşıya olan Batı ülkeleri elektrikli araçlara geçiş takvimini de ötelemeye başladı.
Tüm bu faktörler göz önüne alındığında hibrit araçların piyasasının artması muhtemel gibi gözüküyor.
***
Altyazı
"Bilgeliğin arttığı yerde keder de artar ve bilgisini arttıran derdini de arttırır." (Andrei Rublev)