İngiltere'de Kraliyet Ailesi'ni reddeden Prens Harry, otobiyografik kitabı 'Spare' çıkmadan önce çok ama çok konuşulan kitaptan bazı bölümlerin sızdırılması kitap çok satsın diye yapılmıştı. Ve bu strateji tuttu.
Spare, İngiltere'de satışı çıktığı ilk gün; ciltli, e-kitap ve ses formatları dahil olmak üzere 400 bin kopya sattı ve ülkede kurgusal olmayan kitap kategorisinde en hızlı satan kitap haline geldi.
Amazon'un kurgusal olmayan kitaplar listesinde bir numaraya çıktı.
Bu kitap daha çok rekor kırar. Çünkü Kraliyet Ailesi'ne dair birçok sır ortaya çıktı.
Harry, kitapta "Benden iki yaş büyük olan Willy varisti, bense bir yedek parçaydım...
Willy'e bir şey olması ihtimaline karşı dünyaya getirildim... Dikkatleri abiden saptırma ve gerektiğinde kendisine yedek parça sağlamak için. Bu parça bir böbrek, kan veya kemik iliği nakli olabilir" dedi.
Kraliyet'in devamı için böyle bir planın olması doğal. Tahtın varisleri aynı anda aynı uçağa, gemiye de binmez! Her ihtimal düşünülür.
Öte yandan Harry'nin kendisini değersiz hissetmesi kötü bir durum ama organ nakli için dünyaya getirildiğinden bahsetmesi 'Ne vereyim abime','Acıların çocuğu küçük Harry'esprilerinin yapılmasına da neden oldu!
***
YA ARDA OYNAMAK İSTEMEZSE!
Fenerbahçe'nin büyük yeteneği Arda Güler gelişiminin en önemli devresinde yedek kulübesinde paslanmaya bırakıldı.
Bu sezon Süper Lig'de sadece 34 dakika oynayabildi. Avrupa dahil bu sezon tüm kulvarlarda ise sadece 13 maçta oynayabildi.
Genelde de maçların son bölümlerinde forma bulabildi.
Fiziği zayıf diye oynatılmadığı söyleniyor. Bence bu büyük bir palavra. Böyle bir yetenek Ajax ya da Benfica'da olsaydı her maçta oynatılırdı.
Oynasın ki, kendisini geliştirsin ve yüksek bir fiyata satılsın!
Buna rağmen Arda'nın talipleri çok. Maçlara düzenli çıksa belki çok yüksek bir fiyata gidecek.
Oynatılmama nedeni ise Jorge Jesus'un Arda'yı kendisinin keşfetmemiş olması. Bu klasik teknik direktör egosudur. Jesus, Arda'yı kendi keşfetmiş ya da transfer etmiş olsaydı birçok maçta oynatırdı.
Daha önce de yazdım; Arda oynatılmıyorsa kiralık verilmeliydi. Örneğin Arda Turan, Manisa'da kiralık oynadıktan sonra yıldızı parladı.
Aslında Arda Güler, oynadığı kısıtlı sürelerde bile bugün ilk 11'de yer alan birçok futbolcudan daha iyi olduğunu kanıtlamıştı!
Fenerbahçe sezonun başarılı bir başlangıç yaptığı için zamanla taraftar da Arda'nın oynatılmamasına alıştı.
Arda'nın sözleşmesinde 'bu sezon 1500 dakika forma giymezse 5 milyon Euro'ya serbest kalır' maddesi var!
Arda ucuza gitmesin diye muhtemelen kupa maçlarında ve ligde 1500 dakika oynatılacak!
Peki, Arda sakatlanırsa ve 1500 dakikayı tamamlamazsa ne olacak?
Ya da Arda'yı yakından takip eden Napoli ve Dortmund "1500 dakikayı tamamlama daha çok para veririz. Seni devamlı oynatıp yıldız yaparız" derlerse!
***
İNTERNET HIZINDA GERİDEYİZ
İnternet Türkiye'de hala çok yavaş. Fiber ağların yaygınlaşması gerekiyor ama şirketler bu maliyetli işe pek girmiyorlar.
Fiber internet reklamlarda döşeniyor! GSM operatörleri bir türlü ortak hareket edemiyor. Altyapıya yatırımı yeterli değil!
Bun söyleyince Türkiye'nin 2021 yılında 11,58 mbps olan ortalama internet hızının, geçtiğimiz yıl yüzde 38 artışla 16 mbps'ye yükseldiğini söylüyorlar.
Evet, bir gelişme var ama bu hız zaten olması gerekenin çok altında. Dünya aldı başını gitti.
Cable.co.uk tarafından hazırlanan yeni rapora göre ülkemiz dünya internet hızı sıralamasında 220 ülke arasından 119. sırada yer aldı!
İnternet hızı açısından ilk 10'da yer alan Makau (Çin'in Özel Yönetim Bölgesi), İzlanda, Tayvan, Lüksemburg, Japonya,Fransa gibi ülkelerde internet hızı ortalama 140-150 mbps! Yani Türkiye'deki 16 mbps ortalama hız çok ama çok düşük!
Günümüzde internet, yol, su, elektrik kadar önemli.
Bu düşük hız, güçlü Türkiye vizyonunun önündeki engellerden biri ama tartışan yok!
***
PAZARLAMACI DA OLABİLİRDİ
"Konservatuvar bitince kafamda bırakmıştım oyunculuğu. Sahnede aşırı heyecanlanıyordum. Başka işler yaptım, elektrikli süpürge bile sattım. Sonra yazarlığa başladım. Ama gördüm ki ev kirası var, kız arkadaş yapamıyorum, hiçbir şeyi ödeyemiyorum. Oyunculuğa döndüm..."
Bu açıklama ünlü komedi oyuncusu Engin Günaydın'a ait.
Demek ki, Günaydın pazarlamacılık işinde kendini kurtarsa, ev kirasını çıkarsa, kız arkadaşını tavuk dönerci yerine balıkçıya götürse oyunculuğa dönmeyecekti!
Ve biz de onun harika performanslarını izleyemeyecektik.
***
HİÇ SAMİMİ DEĞİL!
2008 yılından beri Müge Anlı ile Tatlı Sert programının uzman kadrosunda yer alan Psikiyatrist Arif Verimli, geçtiğimiz yıl kendi alanına sürekli müdahale ettiğini iddia ettiği Şevki Sözen ile canlı yayında sözlü bir şekilde tartışmıştı.
Verimli, Anlı'nın Şevki Hoca'yı tutmasının ardından programdan ayrılmıştı.
Konu ile ilgili birkaç yerde "Alanıma müdahale edilmesinden hoşlanmıyorum. Kırgınım, hepsine, herkese... Ama ikisinin de (Müge Anlı ve Şevki Sözen) bir değeri yok benim için" demişti.
Ama Anlı ve Sözen tartışmaya bile gerek duymayınca konu kapanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde Verimli, programa katılanların psikolojik durumlarının iyi olmadığını belirtip "Orada olanlar toplumun gerçeğini yansıtmıyor..." dedi.
Anlaşılan programdan ayrılmak Verimli'nin psikolojisini bozmuş, takılıp kalmış bu mevzuya.
Yıllarca programda çalış, bölüm başına para al, programdan ayrıldıktan sonra da eski yaptığın işleri eleştir!
Oldu mu şimdi bu?
Verimli, Şevki Bey'le tartışmasaydı programa devam edecekti, psikolojisi bozuk olduğunu iddia ettiği insanlarla saatlerce konuşacaktı!
Rejiden gelen "Reklamlara daha var konuşmayı uzatın" direktiflerine harfiyen uyacaktı!
Yani Verimli söylediklerinde samimi değil!