Aslında bu 'harbi dizi', herkesin ezberini bozuyor...
Çünkü Türk televizyon tarihinde hiçbir dizi 'Behzat Ç.' kadar gerçekçi ve doğal olamadı...
Yeşilaycı lobiye ve RTÜK'ün baskısına inat yollarına devam etmeleri, "Dizi yayından kaldırılsa da kaldırılsın, biz içimize sineni, inandıklarımızı çekeriz" demeleri daha da güzel...
'Behzat Ç.'yi büyük yapan bir başka unsur da tribünlere oynamaması... Bir kesimin tepkisini çekmeyi göze almaları... 'Behzat Ç.' kadar tavrını net dile getiren bir dizi var mı?
Bunun en son örneğini transeksüellere yönelik cinayetlerinin işlendiği bölümde, transeksüellerin haklarını savunan aktivistlerin sloganlarını milyonlarla paylaşarak gösterdiler. 'Pembe Hayat' aktivistlerinin, ilk defa eğlence unsuru olarak değil de sorunlarıyla televizyonda yer aldıkları için mutlu olduklarını söylemeleri çok anlamlı.
TEYZEYE AĞZININ PAYINI VERDİ
Gelelim 'Behzat Ç.'nin aynı sahnede asıl ezber bozdukları noktaya...
Transeksüellere yönelik cinayetlerin protesto edildiği sahnede bir kadın, "Şunlara bak laiklik elden gidiyor" diye söylenip geçti... Hayalet bu saçma çıkışa çok sinirlenip kadının arkasından "Ya teyze ne alakası var? Senin kafan yanmış; her şeyi laikliğe bağlıyorsun!" diye bağırdı.
Ve böylece muhafazakarların ezberi bozulmuş oldu.
Evet, her muhafazakarın görüşü farklıdır ama alkol ve eşcinselliğe yaklaşım, bu kesimde üç aşağı beş yukarı bellidir.
Yani klasik bir muhafazakârın sevmemesi için birçok nedenin olduğu bir dizide, muhafazakarların en seveceği görüşü açıklamak ezber bozmaktır.
Bu etkiyi hiçbir Samanyolu ya da Kanal 7 dizisi veremez! Çünkü o dizilerden beklenen zaten bellidir. Neymiş o zaman?
'Behzat Ç.', çok bira içer ama yeri gelince laiklikten 'kafası yanmış' teyzeye de ağzının payını verir.