Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 'Alo 147' numaralı yeni bir telefon hattını devreye sokuyor.
1 Mart'tan itibaren bu hattı arayacak öğrenciler; okullarındaki taciz ve şiddet olaylarını, SBS ile ilgili düşüncelerini, sınavlar ve eğitim sistemi gibi birçok konudaki sorunlarını yetkililere iletebilecek.
Yetkililer de gelen ihbarlara 3 gün içinde yanıt verecek. Öğrencilik yılları benim gibi dayak yemekle geçen 80 kuşağı için böyle bir hattın devreye girmesi başta kulağa hoş gelebilir.
Ama bu iş sanki küçük yaşta çocukları ihbarcılığa özendiriyormuş gibi olmuyor mu?
UZMANLAR DEVREYE GİRSİN
Dayak atan öğretmen nesli tükendi gibi bir şey... Öğrenci ya da velinin en küçük şikayetinde anında soruşturma açılıyor. Öğretmenler çok sıkı denetim altında. Hatta bu denetim bazen disiplinsizliğin önünü açıyor.
Atıp tutmuyorum, öğretmen arkadaşlarımdan duyuyorum; öğrencisinden ya da öğrencisinin velisinden dayak yiyen bir sürü öğretmen var. Bugün bir araya gelip öğretmenini döven 5-6 öğrenciyi ilkokuldan atamazsınız ama öğretmen en küçük hatasında ceza alır.
Ayrıca 'Alo 147'nin öğretmenin değerini ve saygınlığını düşürme ihtimali de çok yüksek! Öğrenciler; öğretmenlerini bir baba, bir anne ya da bir arkadaş olarak değil de en küçük hatalarında şikayet edilecek insanlar olarak görecek!
ABARTABİLİRLER
Emin olun canı sıkılan bu hattı arayacaktır. Okullarda müdüriyete ulaşan şikayetlerin yarıya yakının aslı astarı olmadığını bilmiyor mu MEB? Çocuklar doğaları gereği olayları yanlış anlamaya ve abartmaya çok müsaitler.
Yanlış anlaşılmasın; dayakla ve tacizle sonuna kadar savaşılsın ama bunun yolu küçücük çocukları ispiyoncu, ihbarcı yaparak olmamalı! Okul içinde görevi sadece bu tür kötü olayları denetlemek olan uzmanlar devreye girebilir mesela.
Kapanışı da 'Kadın Kokusu' filminin finaliyle yapalım. Yardımcısı Charlie'nin, arkadaşlarını ispiyonlamadığı için günah keçisi ilan edilmesine isyan eden emekli Albay Frank ne diyordu: "Sizin kuralınız ne? 'Çocuklar sınıf arkadaşlarınızı ihbar edip kendinizi kurtarın.
Bunu yapmazsanız sizi cayır cayır yakarız' mı? Denize açılan ispiyoncular için bir gemi, ihbarcılar için bir sığınak mı inşa ediyorsunuz? Burada nasıl lider yetiştirdiğinize dikkat edin..."