Başlık: "Müftü ve imamlardan meydan dayağı"... Haber: "Ankara'da Rahmi Güney adlı bir öğretmen ve eşi, yol kavgası yüzünden iki imam tarafından sokak ortasında dövüldü!" Başlık: "Çankaya'nın göbeğinde çiftlere 'uygunsuz oturma' sorgusu"... Haber: "Çankaya'da iki polis memuru, Kurtuluş Parkı'nda el ele dolaşan, bank ve çimlerde oturan genç çiftleri sorguya çekti, 'Uygunsuz oturuyorsunuz' uyarısında bulundu." Başlık: "Medresede defileye protesto"... Haber: "Modacı Cemil İpekçi'nin tarihi Kasimiye Medresesi'nde ünlü mankenlerin katılımıyla gerçekleştireceği defileye dün de tepkiler dinmedi... Protestocular, defile gününe kadar medresede namaz kılacaklarını açıkladılar." Dün gazetelerde Boğazkesen saldırısının yanı sıra 'irtica, şeriat geliyor' korkusunu besleyen bu haberler de vardı. Yerim geniş olsa buna benzer daha çok haber sıralardım! Peki, bu haberlerin hepsinin aynı gün çıkması bir rastlantı mı? Yoksa birileri yine gündemin 'laik-anti laik çatışması' olmasını mı istiyor? Ya Boğazkesen'de saldırıyı gerçekleştirenlerin ellerinde biber gazı ve copun olmasına ne demeli? Biber gazlı mahalle baskısı! Polisin saldırıya geç müdahale ettiği de iddia ediliyor. Bir de orada yaşayanlar ne kadar muhafazakâr olsalar da, Boğazkesen'in ekonomik değerini artıran yeni entel oluşuma tepki göstermeleri garip değil mi? Bu biber gazlı, coplu linç girişimi doğal bir oluşum değil! Çok klişe olacak ama derin devlet yine iş başında!