'Doğada Tek Başına'yı severek izliyorum. NTV ve Serdar Kılıç, Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyor. Bu program, yeşile ve doğaya saygılı, 'Yeşil Ekran' gibi büyük övgüyü hak eden yayınlar yapan NTV'ye de çok yakışıyor… Ancak 'Alone in the Wild' gibi bir formatı, Türkiye şartlarına uyarlamak pratikte komik sonuçlar doğuruyor (Bu sorunun programı fenomen yapması ise ayrı bir mevzu)… Aslında her şey, Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu'nun elinde koca bir koyun buduyla programa konuk olmasıyla başladı… O güne kadar böcek, otla beslenen Serdar, Cengiz'in getirdiği budu fırın yapınca dengesi bozuldu! Serdar'ı ben son Hayko Cepkin ile böğürtlenli ekmek (bana sorarsanız kek) yapması da programı iyice 'Yemekteyiz' formatına kaydırdı. Doğada Yemekteyiz! Hayko ile olan bölüm, bence TV tarihine geçecek cinstendi! Yok, kek yaptıkları için değil, haneye tecavüz ettikleri için!
EVİ YAĞMALADILAR
Yanlış okumadınız, bariz haneye tecavüz (bu da nasıl bir tabirse) ettiler! Hadi hep birlikte olay mahalline gidelim. Yer: Uludağ'da yayla evlerinin olduğu bir alan. Hayko ve Serdar, yorgunluktan bitkin bir halde dolaşırken birden karşılarına bir yayla evi çıkıyor. Şimdi sözü kahramanlarımıza bırakıyorum… Serdar: "Bak Hayko, insanlar bu yayla evini yılda 3-4 ay kullanırlar. Hadi girelim." Hayko: "Hocam direkt içeri mi giriyoruz, bi sorun olmasın." Serdar: "Yok, bir sorun çıkmaz. Biz Tanrı misafiriyiz zaten." Hayko: İyi girelim, madem… Evet, Hayko ve Serdar direkt eve girdiler. Girmekle kalmadılar evi yağmaladılar! Serdar, "Bak Hayko, bu bir soba. Birazdan sana ekmek yapacağım, hadi bulduğun böğürtlenleri çıkar" dedi ve evde buldukları malzemelerle ekmek yapımına başladılar.
KAPIDA KİLİT VARDI
Rastlantı bu olsa gerek, ev sahibi, Tanrı misafirlerinin ekmek yapması için maya bile bırakmıştı. Her neyse ikili sobayı yakıp, karınlarını bir güzel doyurduktan sonra, Serdar evde bulduğu sazı çalmaya başladı. Tam bu noktada Hayko "Evi bulduk, sazı bulduk daha ne isteriz?", Serdar da: "Ne biçim 'Survivor' bu değil mi?" deyip gülmeye başladılar. İşte bu özeleştiri programı kurtardı aslında. Ben ekran başında ev sahibinin gelmesini beklerken sabah olmuştu bile. Peki, ya evin sahibi gelseydi? Gecenin bir vakti karşında çizgi roman kahramanlarını andıran Hayko ve dev cüsseli 'actionman' Serdar ile karşılaşsaydı? Bir panik anı yaşansaydı? Ya ev sahibi bir avcı ve elinde çiftesi olsaydı? Dalga geçmiyorum! Şu fotoğrafa bakın. Evin kapısında kilit var ve Hayko'nun elindeki galiba bir tornavida. Yahu, bu fotoğraf, haneye tecavüzün delilidir. Arkadaşlar sizi seviyorum, sıkıcı hayatımıza renk kattınız.