Amerikan Türk Cemiyeti (ATS), yine büyüleyici bir geceye ev sahipliği yaptı; Türk televizyon ve sinema sektörünü New York'un en prestijli mekanlarından birinde bir araya getirdi. Türk yapımcılar ve sanatçılar uluslararası başarılarıyla onurlandırılırken, Suzan Sabancı'nın güçlü konuşması eşliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin 101. yılı da coşkuyla kutlandı. Ancak bu gecede herkesin aklında tek bir soru vardı: Dilan Çiçek Deniz neden ödül almadı?
Gala sırasında üç yapımcı ve üç sanatçı ödülle onurlandırıldı. Onur Güvenatam, Timur Savcı ve Kerem Çatay yapımcı olarak, Halit Ergenç, Serenay Sarıkaya ve Hande Erçel ise sanatçı olarak ödül aldı. Peki, uluslararası başarılara imza atan ve birçok hayran kitlesine sahip olan Dilan Çiçek Deniz bu listede neden yoktu? Gözler onun üzerinde olmasına rağmen, bu sorunun yanıtı gecede bir muammaya dönüştü.
Şıklık yarışına katılan birçok yıldız arasında onun adı anılmadı ama ödülü alması gerektiğini düşünenlerin sayısı az değildi. Serenay Sarıkaya tüm gece ışıldadı, kostümüyle çok konuşuldu ancak asıl konuşulması gereken hiç kasmadan eğlenmesi en doğal haliyle herkesle sohbet edip fotoğraf çektirmesiydi. Gerçek şu ki Serenay Sarıkaya; başka bir ruh, enerji, yetenek ne derseniz deyin farklı hem de çok. Gecenin en önemli konusu ise Suzan Sabancı'nın duyurduğu yeni Film, Televizyon ve Yeni Medya Fonu oldu. Bu fon, ABD'de film, televizyon ve medya alanlarında eğitim almak isteyen öğrencilere destek sunmayı amaçlıyor. ATS'nin hâlihazırda sunduğu burs fonlarına ek olarak hayata geçirilen bu fon, genç yaratıcıların uluslararası başarılar elde etmelerine yardımcı olmayı hedefliyor. Sabancı'nın bu duyuruyu yaparken kullandığı sözler, fonun önemini vurguluyordu: "Bu desteklerin gelecekteki yaratıcı nesillere güç vereceğine ve uluslararası pek çok başarıya zemin hazırlayacağına yürekten inanıyorum."
TÜRK DİZİLERİ KÜRESEL ZİRVEDE
Film, Televizyon ve Yeni Medya Fonu, Türk televizyon ve sinema sektörüne büyük katkılar sağlayacak bir adım olarak görülmeli. Türk dizileri, bugün dünya genelinde 150'den fazla ülkede izleniyor ve milyonlarca hayran kitlesine ulaşıyor. Özellikle Latin Amerika, Orta Doğu ve Avrupa'da geniş bir izleyici kitlesine hitap eden yapımlar, Türk kültürünün ve hikâyelerinin sınırları aşmasını sağlıyor. Bu noktada, fonun sunduğu eğitim ve burs imkanları, gelecekte bu başarıları daha da ileriye taşıyacak, yeni yeteneklerin yetişmesine olanak tanıyacak. İşte bu yüzden bu fonu çok değerli buluyorum.
TAKSİ LOBİSİ: TRUMP MI HARRIS Mİ?
New York'ta hangi taksiye binsem, Trump mı Harris mi sorusu var. Şehirde nereye baksanız bu soru yankılanıyor. ABD'de başkanlık seçim süreci nasıl ilerliyor? 5 Kasım'da gerçekleşecek olan 60. başkanlık seçimleri için geri sayım başladı. Bu seçimlerde hem ABD'yi 4 yıl yönetecek başkan, hem de Senato ve Temsilciler Meclisi üyeleri belirlenecek.
Donald Trump ile Kamala Harris arasında geçecek bu seçim, Amerika'nın kaderini belirleyecek. Ancak seçimlere iki hafta kala, ne Harris ne de Trump kesin bir avantaja sahip. New York'ta taksi lobisi oldukça güçlü, her yolcuyla mutlaka bu konuyu konuşuyorlar. İşte benim New York'taki taksi lobisinden duyduklarım... Washington'da sinir bozucu bir sakinlik hakim. Bu huzur, kimin kazanacağına dair bir güven hissinden değil; daha çok artık kimsenin bu sonucu değiştirebilecek bir şey yapamayacağı düşüncesinden kaynaklanıyor.
Son altı ayda Orta Doğu'da yaşanan savaş, Trump'a yönelik iki suikast girişimi ve Kamala Harris'in aday olması gibi büyük olaylara rağmen, seçim dinamiklerinde büyük bir değişiklik olmadı. Anketlerdeki grafikler neredeyse düz bir çizgide ilerliyor. Harris'in, Trump'a karşı ulusal anketlerdeki farkı yalnızca 1,2 puandan 2,1 puana çıkmış durumda. Bu, özellikle seçimlerin genelde büyük dalgalanmalar gösterdiği önceki yıllarla karşılaştırıldığında çok şaşırtıcı bir stabilite.
2024 yılında, neredeyse herkesin kime oy vereceği belli. Tek bilinmeyen, kimin sandığa gidip oy kullanacağı. Başkanlık seçimleri artık ikna etmekten çok, katılımı artırma mücadelesine dönüştü. 5 Kasım'ı bekleyip hep birlikte neler olacak görelim.