Bir düşünün... Elinizde bir uygulama var ve bu uygulama komşularınızın işlediği suçları harita üzerinde size gösteriyor. Yani, sadece yan dairede oturan kişinin değil, çevrenizdeki herkesin işlediği suçları görüyorsunuz. Kulağa distopik gelse de, aslında bu tür bir sistem Amerika'da Megan Yasası olarak bilinen bir düzenlemeyle hayat bulmuş durumda. Bizim de bu tür bir haritaya, bir sisteme ihtiyacımız yok mu sizce? Görmemiz gerekmiyor mu etrafımızdaki tehlikeleri? Suçlular kim, nerede, ne yapmışlar, bilmeye hakkımız yok mu?
Megan Yasası, 1990'ların ortalarında New Jersey'de yaşayan 7 yaşındaki Megan Kanka'nın trajik bir şekilde öldürülmesinin ardından yürürlüğe girdi. Kanka, komşusu olan ve cinsel suçlardan sabıkası bulunan Jesse Timmendequas tarafından öldürüldü. Ancak asıl çarpıcı olan, Timmendequas'ın mahallede cinsel suçlardan hüküm giymiş bir fail olarak rahatça yaşamaya devam etmesiydi.
Ailesi ve mahalle sakinleri, böyle bir tehlikenin bu kadar yakınlarında olduğundan habersizdi. Megan'ın ailesi, bu korkunç olayın ardından cinsel suçluların halk tarafından bilinir hale gelmesi için mücadele etti ve sonuç olarak Megan Yasası doğdu. Bu yasa sayesinde, Amerika'da cinsel suçluların bulunduğu yerlerin haritalarda açıkça gösterilmesi sağlandı ve bu bilgiye herkes ulaşabilir hale geldi.
Megan Yasası'nın esas amacı, cinsel suçluların toplum içinde gizlenmesini engellemek ve toplumun bu tür tehlikelerden haberdar olmasını sağlamak.
Amerika'da insanlar, bulundukları bölgedeki cinsel suçluları kolayca internet üzerinden görebiliyorlar. Bu durum birçok kişi için bir güvenlik ağı işlevi görüyor; çocuklarını güvenle oynatabilecekleri mahalleleri bilmek, evlerini nerede kuracaklarına karar vermek için önemli bir bilgi kaynağı haline geliyor. Peki bizim ülkemizde böyle bir sistem olmalı mı?
Neden cinsel suçlardan hüküm giymiş kişilerin kim olduklarını ve nerede yaşadıklarını bilme hakkımız olmasın? Çocuklarımızı korumak, mahallelerimizi güvenli kılmak adına neden bu tür bilgileri erişilebilir kılmayalım? Megan Yasası, yalnızca bir yasa değil; toplumun kendini koruma mekanizmasıdır. Biz de benzer bir düzenlemeye ihtiyaç duyuyoruz. Kimin ne yaptığını görme zamanı gelmedi mi? Toplum olarak güvenliğimiz, bu bilgilere ulaşmamızla artacak. Belki de böyle bir yasayı hayata geçirmenin zamanı geldi de geçiyor.
KARANLIK GÜNLERİ GERİDE BIRAKMAK İÇİN...
Böyle zor zamanlarda, birbirimize daha fazla ihtiyaç duyuyoruz, dayanışma içinde olmamız gereken bir dönemdeyiz. Ancak bu dayanışma, yalnızca öfke ya da eleştirilerle değil, umutla ve pozitif yaklaşımlarla şekillenmeli. Artık yüzümüzü güldürecek, bize yeniden inanç aşılayacak olaylara, insanları bir araya getiren güzel haberlere ihtiyacımız var. Bu yüzden, karamsarlık içinde boğulmak yerine, toplum olarak güzel şeyler yaratmaya odaklanmalıyız. Küçük iyiliklerin, fark yaratan projelerin, dayanışma hikayelerinin peşine düşmeliyiz. İyi haberler sadece kendiliğinden ortaya çıkmaz; onları biz yaratmalıyız. Birlikte güçlü olabilir, birbirimize destek oldukça bu karanlık günleri aşabiliriz. İşte bu yüzden bugün birilerini suçlamayı bırakıp hepimizin yüzünü güldürecek haberleri konuşmanın, daha iyi bir geleceği hayal etmenin tam zamanı.
DÜNYA TUSAŞ SALDIRISINI KINADI
TUSAŞ saldırısı, hepimizi derin bir acıya sürüklerken, dünya genelinde gelen destek mesajları, bu zor günlerde kalplerin nasıl bir araya gelebileceğini gösterdi. Bir yandan insanlık, savaşı, çatışmayı ve felaketleri konuşurken, diğer yandan bu trajedi karşısında tek yürek olup dayanışma sergileyen insanlar olduğunu görmek, karanlıkta bir umut ışığı gibi parlıyor.
Bu zor zamanda yanımızda duranlar, geleceğe dair inancımızı pekiştiriyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, saldırıyı kınarken, "BM, Türk halkı ve hükümetiyle dayanışma içindedir" dedi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, "Türkiye'nin yanındayız. Terörün her türlüsünü şiddetle kınıyoruz" ifadelerini kullandı. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Thomas Hans Ossowski ve bazı Avrupa ülkelerinin temsilcileri saldırıyla ilgili paylaşım yaptı.
ABD, 'Şiddet olayını güçlü şekilde kınıyoruz' dedi, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, günlük basın brifinginde şu açıklamayı yaptı: "Kalplerimiz, Ankara-Türkiye'deki korkunç terör saldırısının kurbanlarıyla beraber. Türk yetkililer olayı olası bir terör saldırısı olarak soruşturduklarını belirtti, henüz saldırının motivasyonunu ve arkasında tam olarak kimlerin olduğunu bilmiyoruz ancak bu şiddet olayını güçlü şekilde kınıyoruz."
