Geçen hafta Mısır piramitlerini gezdim. Hem de evime 20 dakika mesafede...
Yok, yok Krallar Vadisi'ne taşınmadım henüz. Bana ve aileme piramitleri adım adım gezdirip, kadim Mısır uygarlığı hakkında eşsiz bilgilerle donatan, Ayazağ'daki Uniq'te açılan Türkiye'nin ilk sanal gerçeklik müzesi Müzeverse idi.
Önce ekibin talimatlarını dinliyorsunuz. Sonra VR denilen sanal gerçeklik gözlüklerini takıyorsunuz ve Keops, Kefren, Mikerinos piramitlerinin yer aldığı Krallar Vadisi'ni kimi zaman yürüyerek, kimi zaman da uçma yeteneğine sahip bir firavun gemisiyle havadan geziyorsunuz. Size gerçeğinden asla ayırt edemeyeceğiniz son derece sempatik bir rehber kız ve kedi vücuduna bürünmüş bir Mısır tanrıçası eşlik ediyor. Sizi kimsenin girmesine izin verilmeyen tünellere, kral odalarına ve lahitlerin içine sokuyorlar. Bir firavunun mumyalanmasına ve onun görkemli cenaze törenine de şahitlik ediyorsunuz. Gezi yaklaşık 45 dakikaya tekabül eden 850 metrelik bir yürüyüşü içeriyor. Hele cebinize koyduğunuz ilginç bilgiler... Mesela ben İngiliz soylularının, Keops piramidinin tepesine tırmanıp oradan vadiye doğru golf sopalarıyla atış yaptıklarını bizim sevimli rehberden öğrendim.
Burada ne yazsam tarif etmek için yetersiz olacak. En iyisi bu muazzam tecrübeyi yerinde yaşamak. Ne yalan söyleyeyim, bu maceradan sonra ailemle birlikte piramitlere yapmayı düşündüğüm geziyi iptal ettim. Parası da cebimde kaldı...
Çıkışta ukalalık yapıp yöneticilere "Osmanlı dönemindeki Topkapı Sarayı'na ya da Kapadokya'ya bir sanal gezi hazırlamaya ne dersiniz?" diye sordum. Dedim ya ukalalık yaptım diye, meğer çoktan hazırlıklarına başlamışlar bile...
Müzeverse aylarca açık kalacak. Giriş; yetişkinler için 900, çocuklar ve gruplar için 700'er lira. Ama son kuruşuna kadar değer. Kefili benim. Maddi imkanı ve vakti müsait olanlar, özellikle çocuklarını alıp gitsinler. Eminim bol bol dua alacağım...
TRT bildiğiniz gibi
80'li yıllarda TRT'nin canlı yayınladığı maçlarda ses önceden gelir, görüntüsü ise bir-iki saniye sonra ulaşır, izleyiciler fıtık olurdu.
Çarşamba gecesi Monaco ile Benfica arasındaki Şampiyonlar Ligi maçını izlemek üzere koltuğuma kuruldum. Ne var ki TRT'nin müzmin hastalığı nüksetmişti. Spiker, maçı sanki cam küreye bakarak anlatıyor, onun "kehanetleri" iki saniye sonra ekranda gerçekleşiyordu. 6 dakika boyunca bu işkence devam etti. Sonunda bir yetkilinin kulağı çınlamış olmalı ki senkron sorununu halletti.
Yahu yıl olmuş 2024... Elâlem kafamıza gözlük geçirip bizi Mısır piramitlerinin üzerinde uçuruyor, siz hâlâ kendinizi Necefli Maşrapa döneminden kurtaramıyorsunuz...
Gerçek ne kaldı ki?
Döviz büroları sahte 50 ve 100 dolarlık banknotların artması yüzünden dolar bozmayı reddediyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın taklit ve tağşiş listesi kabardıkça kabarıyor. Arının dokunmadığı bal, içinde süt olmayan peynir ve tereyağı, zeytinden başka her bitkinin içinde yüzdüğü zeytinyağı üretmeyi başardık. (!)
Sahte emlakçılar tarafından 10 kişiye birden satılan ya da kiralanan evler, ortaokul mezunu olup da ameliyata giren sözde beyin cerrahı profesörler, kendini doktor olarak tanıtıp para karşılığı hatalı sevk yaparak yeni doğan bebeleri öldüren ambulans şoförleri, 5 dolara istediğiniz kişilerin kimlik bilgilerini paylaşan dijital mecralar...
Her şey sahte... Peki ne gerçek? Dolandırılmaya pek müsait olduğumuz...
Gaf'let kürsüsü
Hindistan'da, içinde düğünden dönenlerin olduğu ve navigasyon kullanan araç, Google Maps'in yönlendirdiği tamamlanmamış köprüden düştü. Araçtakiler hayatlarını kaybetti.
Zap'tiye
Yakında at etinin içinden sucuk çıktığına sevinir hale geleceğiz!..
Ne demiş?
Yozgat'ta açılan yeni derneğin ismi: "Karısı Evde Temizlik Yapan Oturacak Yer Bulamayan Emekli Erkekler Derneği Lokali."