Haber bülteninde izlediğimde tüm psikolojimi alt üst eden "Yerel gazeteciye dayak" görüntüsü gözümün önünden bir türlü gitmiyor.
Balıkesir'de kendi halinde yemek yiyen gazeteci Hakan Sataroğlu'na garezi olan CHP'nin Burhaniye Belediyesi Meclis Üyesi Hasan Bayram saldırıyor. Önce başında şişe kırıp yumrukluyor, sonra yere düşen Sataroğlu'nun başına tekme atıp bayıltıyor. Ardından da yerde baygın halde yatan adamı defalarca yumrukluyor. Saldırı, en hafif tabiriyle hunharca.
Benim burada bahsetmek istediğim ise saldırının insanlık dışı boyutu değil. Aynı "gerçeklikle" yaşayıp aynı şartlarda mesleklerini icra etmek zorunda kalan yerel basındaki cefakar meslektaşlarımızın durumu. Arkalarında ulusal bir yayın grubunun gücü, üstlerinde ise aynı gücün koruyucu şemsiyesi olmadığı için her daim kaderleriyle baş başa olmak zorundadırlar. Bu nedenle baskıyı, darbeyi, tehdidi, şantajı tek başlarına göğüslemek işlerinin bir gereğidir. Çoğunlukla ajanslarla çalışacak, komisyon ödeyecek paraları olmadığı için çıkardıkları gazeteyi, dergiyi, hazırladıkları haber sitesini yaşatabilmek adına reklam ve ilan almak için bizzat kapı kapı dolaşmak zorundadırlar. Yerel yöneticilerle aralarını daima iyi tutmak mecburiyetiyle her daim gerçekleri yazmak arasında sıkışıp kaldıkları çok olur. Zira herkes zamanı gelince bir yerlere gider ama yerel gazeteci daima orada yaşamak gerçeğiyle karşı karşıyadır.
Küçük yerlerin husumetleri de büyük olur. Güçlü eşraf, gazetecilerin her daim haklarında iyi yazmalarını ister ve bekler. Çoğu zaman da işine çomak sokan gazeteciyi düşman beller. Tüm nüfuzunu kullanarak onu imha etmeye çalışır.
Sözün özü, yerel gazetecilik zordur. Allah hepsinin yardımcısı olsun.
Vah MESAM'a vah!
MESAM ülkenin müzik kültürü değerlerini koruyup, sanatçıların haklarını savunmak adına faaliyet gösteren bir kuruluş. Gelin görün ki altına imza attığı "kültürel faciayı" Atv'nin Kim Milyoner Olmak İster yarışması sayesinde milyonlarca seyirciyle birlikte öğrendim.
Yarışmadaki soru şöyleydi: "The Godfather filminin müziğini kullanarak Ercan Saatçi'nin sözlerini yazdığı ve Ufuk Yıldırım'ın da aranjörlüğünü yaptığı "Bu Baba Başka Baba" adlı şarkının bestecisi MESAM kayıtlarında nasıl yer almaktadır? A: Müslüm Gürses B: Don Kalliyone C: Gatfadır D: Ercan Saatçi." İnanılır gibi değil ama doğru cevap B şıkkı yani "Don Kalliyone" imiş.
Yahu bu nasıl kültür koruyuculuğudur? Bir kere filmdeki o mafya babasının ismi Don Carleone'dir, onu bile doğru yazamamış ilgili kişi. Ercan Saatçi'nin aparttığını nasıl olduysa anlamışlar ama beste sahibinin karşılığını doğru isme bağlayamamışlar. Hiç olmazsa filmin müziklerini yapan Nino Rota'nın ismini yazsaydınız.
Tıpkı Ahmet Kaya'nın şarkısında olduğu gibi: "Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça..."
Titanik kedisi
Aşağıdaki hikayeye sosyal medyada dolaşırken Kedi Sevdalıları sayfasında rastladım. İnanıp inanmamak size kalmış... Kedi Jenny, Titanik'in maskotuydu ve kemirgenlerle savaşmak için gemiye getirildi. Geminin mutfağında yaşıyordu ve Jim Mulholland adlı bir işçi tarafından bakılıyordu.
Deniz denemeleri sırasında Jenny yavrular doğurdu ve Jim onlara geminin mutfağının yanında rahat bir yer buldu. Ancak gemi New York'a ilk seferine başlamadan hemen önce Southampton'a yanaştığında, Jenny yavrularını boyunlarından tutup dışarı taşımaya başladı. Jim onu; dikkatle izledi ve "Bu kedinin başka hiç kimsenin bilmediği bir şeyi bilmesi gerektiğini" fark etti. Sonra hızla birkaç eşyasını topladı ve gemiden ayrıldı.
Yıllar sonra Irish Road, bir gazetecinin çok yaşlı bir adamla konuşmasının ardından Jenny'nin hikayesini yayınladı. Hikayeyi anlatan Jim'di. Onu uyaran kedi ve yavruları sayesinde hayatta kalmıştı.
Gaf kürsüsü
Tansu Sarı kardeşim Hayatta Her Şey Var programında astrolog Mine Ölmez'in tuhaf cümlesini not etmiş: "Bir şekilde kışkırtıcı bir etkinin etkisi altındasınız."
Zap'tiye
Yeni doğan ünitesinde bebekleri ölüme mahkum etmek ile, zammı yetersiz görüp piyasaya ilaç sürmemek arasında ne fark var ki?
Ne demiş?
"Her yaratıcı insan, delidir. Ama her deli, yaratıcı değildir." (Prof. Oytunç Erbaş'ın sözü)