Hafta sonu ünlü yönetmen Şerif Gören'in evinde merdivenden düşerek kafasını vurduğu ve entübe edildiği haberi geldi.
Bu olay beni yakın geçmişe götürdü. "Son zamanlarda ne kadar çok insan, evinde merdivenden düşüp zarar gördü?" diye geçirdim içimden. Hıncal Uluç da evinin merdivenlerinden düşüp kalça kemiğini kırmış, bir süre hastanede yattıktan sonra vefat etmişti. Kenan Işık ise bir otelin SPA bölümünde düşmüş, uzun süre komada kalıp, hayata veda etmişti. Yine yakın zamanda ünlü haberci Reha Muhtar da evinin merdivenlerinden düştükten sonra entübe edilmiş, yoğun tedavisinin ardından güçlükle hayata tutunabilmişti.
Peki merdiven düşmeleri neden bu kadar arttı? Bence insanlar belli bir ekonomik düzeye eriştikten sonra hemen çok katlı müstakil evlerde ya da dubleks dairelerde yaşamaya başlıyorlar. Yaşları ilerlemesine rağmen de bu tercihlerini değiştirip düz ayak evlere yerleşmeye yanaşmıyorlar.
Peki ileri yaştakiler evlerin içindeki merdivenleri kullanırken nelere dikkat etmeli? Döşeme ve trabzan seçimi önemli mi?
Bunu da haber merkezlerinde görev yapan acar muhabir kardeşlerime bırakıyorum. Alın size şahane bir haber önerisi.
TUĞBA ÖZAY'DAN ÖRNEK GİRİŞİM
Tuğba Özay, şair ve aktivist babası İlhan Özay için Manavgat'ta bir hatıra ormanı oluşturmak için harekete geçti.
Kendisi de ciddi bir çiftlik yangını atlatan Özay, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
"Dün itibarıyla Manavgat'ta babacığım adına İlhan Özay Hatıra Ormanı yaptırmak için Manavgat Orman Müdürlüğü'ne başvurumuzu yaptım. En az 2000 adet ağaç dikeceğiz. Çok yakında sizlerin de desteğini rica edeceğim. Babacığım doğayı çok sever. Tüm yaşamı boyunca yüzlerce ağaç dikmiştir ve yüzlerce şiir yazmıştır doğa üzerine. Babacığım için dikeceğimiz ağaçlar köklendikçe o da ölümsüz olacaktır."
Tuğba'nın girişimini gönülden destekliyorum.
Peki ya Gezi'de sözde ağaçlar için direnen, Marmaris'te evi yanmasın diye bir anda çevreci kesilen diğer ünlüler ne yaptı sahi?
MUSTAFA'NIN BALONU NASIL PATLADI?
Atv'nin yarışması Kim Milyoner Olmak İster?'de yarışan baloncu Mustafa'yı gözüm bir yerlerden ısırıyordu. Muhtemelen Sarıyer sahilinde kendisinden bizim ufaklık için bir kaç balon almışlığım vardı. Mustafa da kendisini zaten "Ben Türkiye'nin en ünlü baloncusuyum. Memlekette balon satmadığım yer yoktur" diye tanıtmıştı.
Mustafa 20 bin lirayı yeterli görüp ayrılmadan önce sunucu Oktay Kaynarca merak edip "Bir balon ne kadar?" diye sordu. Bizimki stüdyo heyecanıyla kendini ele verdi: "Ben 4 liraya alıp, 30 liraya satıyorum." Sonra da gafından pişman oldu: "Kaça aldığımı niye söyledim ki?.."
Mustafa sadece kendini değil, tüm meslektaşlarını da yaktı. Seyreyleyin şimdi baloncularla yapılan çetin pazarlıkları...
Gaf kürsüsü
BeIN Sports'ta Kayserispor - Fenerbahçe maçını anlatan Ali Okancı'dan inciler: "Miguel Cardoso'nun dökünüşü", "Mert Hakan Yandaş vurar gibi yaptı."
Zap'tiye
Kadın cinayetlerini yarıya indirmenin tek yolu kaldı: Plazaların altına güvenlik ağı germek.
Ne demiş?
"Düşünsene balıksın ve hafızan yok. Sonra biri gelip hafızasını güçlendirmek için senin yağını içiyor. Hayata bak!.." (Sosyal medyadan)