Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Bir gün size de lazım olur

Haber bültenlerinin klasik görüntüsüdür. Güneydoğu'da kaçak elektrik kullanımını engellemek için köye giden elektrik şirketi çalışanları taşa tutulur, kaçamazlarsa darp edilir, hatta silahla vurulur.
Oysa o bölgede bırakın direğe çengel atarak elektriği evinde bedava kullananları, kaçak trafo kurup dağıtım yapan eşkıyalar bile vardır. İşte o mazlum elektrik şirketi çalışanları bir haftadır ne yapıyorlar biliyor musunuz? Diyarbakır'da kaybolan Narin kızımızı gece gündüz arıyorlar.




Evet ya, aynen öyle... Dicle Elektrik bünyesinde kurulan ve AFAD'a akreditesi bulunan Dicle Arama Kurtarma (DAK) ekibi, 21 Ağustos'tan bu yana haber alınamayan 8 yaşındaki Narin Güran'ı arama çalışmalarına katıldı. Yaklaşık 11 kilometrelik bir alanı kapsayan arama çalışmaları, 15 kişilik DAK ekibinin katılımıyla devam ediyor.
Artık taşlamayın ne olur... Taş olursunuz vallahi...

Mansur'a dokundu, yandı!
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın sokak hayvanlarıyla ilgili açıklamalarını sosyal medya hesabından eleştiren NOW Ana Haber sunucusu Gülbin Tosun zorunlu izne çıkarıldı.
Tosun, geçen hafta X (Twitter) hesabında Yavaş'ı etiketleyerek, "Başkan siz 'Sokakta köpek olmaz biz bakarız' derken, hapsettiğiniz ve önlerinde suyu bile olmayan canlıları mı kastetmiştiniz? Ne diyeyim, bir bardak suya muhtaç olun o zaman!!!" diye yazmıştı.




Türkiye, Gülbin Tosun'un bu nedenle zorunlu izne çıkarıldığını ise yine onun sosyal medya hesabından öğrendi. Tosun, takipçileriyle şu bilgiyi paylaştı: "Destek mesajlarınız için çok ama çok teşekkür ederim. Çok değerlisiniz. İyi ki varsınız can dostları. Ben zorunlu izne çıkarıldım. Henüz çıkışım verilmedi. Sadece bilginize."
Tosun, hemen ardından yaptığı paylaşımda ise "Vay be ülkenin geldiği hale bak! Konuşan ya içeri alınıyor ya da işinden ediliyor! Muhteşem! Havai fişekleri sonraya saklayın!" ifadelerini kullandı.
Yollarda "Hak, hukuk, adalet" diye bağıran partinin son haline bakar mısınız?

Kitabın tam ortasından
Bu köşeyi yakından takip edenler Teoman'ı sevdiğimi bilirler. Hem müziğini hem de kalender kişiliğini.
Teoman lafı eğip bükmez. Bu kez de göçmen sorunu için T24'e verdiği röportajda kitabın tam ortasından konuştu.
"Çevremdeki pek çok insandan İstiklal Caddesi başta olmak üzere Beyoğlu'nun Arap kültürüne uygun bir tüketim alanı haline gelmesinden rahatsızlık duyduklarını dinliyorum" diyen Teoman, şöyle konuştu:
"Orada Norveçli sarışın çocukları görseler 'Harika olmuş' diyeceklerdi. Suriyeli kara kuruları görünce mahvoluyorlar. Ben hepsini tanıyorum, tam öyle demeseler bile içlerinden geçeni biliyorum. Benim için 'Her yer Arap oldu' demek ırkçılıktır. Türkiye'ye aşırı göçten tabii ki rahatsızım. Yanlış ve plansız biçimde yapıldı bu işler, hâlâ devam ediyor ve bunun çaresi de yok artık. Uzun zaman geçti, o çocuklar artık burada büyüdüler. Onları geri göndermek biraz vicdansızlık olacak. Bir de bu bizdeki Suriyelilerden rahatsız olanların hepsi İngiltere'ye gitmek istiyor, İngiltere'nin Suriyelisi olmak için. Kendine hak gördüğünü başkasına görmüyor."
Ne diyeyim? Tam isabet...

Şeref kürsüsü
Mersin'de hasta çocuklarına oksijen vermek için girdikleri Mesudiye Camii'nde kullandıkları elektrik için 200 lira ve teşekkür notu bırakan çift, gönülleri fethetti.

Zap'tiye
Süper Lig'de 56 maçta 1 kırmızı kart. Avrupa'da 5 maçta 5 kırmızı kart... Yani Galatasaray diyor ki: "Beni Türk hakemlerine emanet ediniz!.."

Ne demiş?
"Tatil için gittiği Bodrum'da hesaplı bir yemek bulmak için yola çıkan genç Afyon'a vardı." (Sosyal medyadan)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA