Olimpiyatların en çok konuşulan sporcusu Yusuf Dikeç'in annesiyle birlikte göründüğü fotoğrafın altına yapılan çirkin yorumlar beni hem çok üzdü hem de kaygılandırdı. 28 Şubat zihniyetinin tıpkı FETÖ gibi her çatlak bulduğunda yer altından fışkırması, bu millete gönül veren vatanseverlerin bundan sonra da işinin kolay olmadığını gösteriyordu.
Bir sosyal medya medya kullanıcısı fotoğrafın altına, "Maalesef rezil olduk dünyaya. Keşke annenizi paylaşmasaydınız" yorumunu yaparak başörtüsünden duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, birçok kullanıcı da "Sil şunu", "Avrupa'ya küçük düştük" gibi nefret söylemlerine girişti.
Yıl 2024... Hâlâ kadınların başındaki örtüden kaos yaratmaya çalışanlar var...
İkisine de ayıp ettiler
Geçen haftanın en çok konuşulan olaylarıydı. Reha Muhtar'ın eski eşi Deniz Uğur'un, Nilüfer ile kızı için ortaya attığı çocuk kaçırma iddiası ve Manisa'da hamile sevgilisini öldüresiye döven adamı koltuğunda müdahale etmeden seyreden Erkan Çiftçi...
Hem Nilüfer hem de Erkan Çiftçi sosyal medyada parça pinçik edildi. Ardından Nilüfer açıklama yapıp, kaçırıldığı iddia edilen 16 yaşındaki Poyraz da sosyal medya paylaşımı yapınca gerçek ortaya çıktı. Poyraz, "Kimse beni kaçırmadı. Ben babamın evinde çok mutlu ve huzurluyum" deyince Deniz Uğur ile birlikte, Nilüfer ve kızı Nazlı'yı haksız yere linç edenlerin payına büyük bir utanç düştü.
Manisa'daki olayda saldırgana müdahale etmediği için sosyal medyada yerden yere vurulan Erkan Çiftçi'nin ise yüzde 60 engelli olduğu, omurgası ve omuriliğinin son derece hassas bir durumda bulunduğu, ters bir harekette ömür boyu kötürüm kalabileceği ortaya çıktı.
Peki her sabah "Bugün kimi gömeyim?" diye klavye başına geçen, yüreklerinde her daim darağaçlarını kurulu halde tutan bu "sosyal medya teröristleri" yaptıklarından pişman olup utanmışlar mıdır? Hiç sanmam...
Geçmiş olsun Nilüfer, Allah başka keder vermesin Erkan Çiftçi...
Bu arada sevgili Reha Muhtar, kendisi komadayken olup bitenleri öğrendiğinde "Beni niye uyandırdınız?" diye doktorlara kızar mı acaba?
Gel de şu yapay zekadan korkma
Vallahi ben fena halde tırstım. ABD seçimlerinde yarışacak Donald Trump ile rakibi Kamala Harris'in yapay zeka ile oluşturulan "Sevgili olma ve çocuk yapma" görüntülerini ve politikacıların sanal market soyma videolarını görünce korkmak şöyle dursun, dehşete kapıldım.
Hepimiz zaten dolandırılmaktan sürekli korktuğumuz için hayatımızı timsahlı nehirden su içmeye çalışan ceylan tedirginliğinde yaşıyoruz. Şimdi buna bir de yapay zeka marifetiyle videolu komplolar eklendi.
Bu paranoya bizi nereye sürükler bilmiyorum ama dünyanın yapay zeka komploları yüzünden açık bir tımarhaneye dönüşeceğini söylemek kehanet olmaz.
Gaf kürsüsü
Atv'nin bilgi yarışması Kim Milyoner Olmak İster'de yarışmacıya özetle "4 kere 8 kaç eder?" diye soruldu. Tüm öğrenimini Fransa'da görmüş yarışmacı, seyirci jokeri kullandı.
Zap'tiye
Kimi hastaneye, kimi düğüne, kimi mezara... İşte üç şeritli hayat yolu...
Ne demiş?
Bir zam da şu insanlara gelse, kendilerini bu kadar ucuza satmasalar..." (Yıldız Tilbe'den bir özlü söz)