Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Haftanın kahramanı: Diyarbakırlı İsa

Atv'nin eşsiz, rakipsiz, müstesna bilgi yarışması Kim Milyoner Olmak İster, her hafta insanımızın önüne yeni bir rol model, gizli bir kahraman çıkartıyor.
Geçen hafta Türkiye'nin en genç şirket sahibi, Teknofest kuşağının yıldızı Mehmet Ensar Çalışan hepimizi büyülemiş, gelecekle ilgili umutlarımızı yeşertmişti. Bu hafta da Diyarbakırlı tıp fakültesi öğrencisi İsa Tarim hem sempatik tavırları, hem bilgileriyle harmanlandığı müthiş isabetli analizleri hem de ailesiyle ilgili anlattığı komik hikayelerle yıldızlaştı.



İsa'nın anne babası okumamış olmalarına rağmen İsa ile beraber 6 kardeşe de yüksek tahsil yaptırmışlardı. (Bir alkış da onlara) İsa'nın çocukluğu, ağabeylerinden birinden dayak yemekle geçmişti. Sonunda ağabeyine "Seninle ne zaman konuşsak sonunda ben dayak yiyorum. Bundan sonra konuşmayalım" diyerek kendince bir çözüm üretmişti. Ancak yarım saat sonra ağabeyi gelip ensesine bir şaplak patlatmıştı. Bizimki şaşkın şaşkın bakarken ağabeyi durumu şöyle açıklamıştı: "İnsan ağabeyine küser mi lan?"
İsa şahane yarıştı. 500 bin liralık Hüseyin Bolt sorusunun doğru cevabını biliyor olmasına rağmen çekilip 300 bin lira ile yetindi. Bunun sebebini de şöyle açıkladı:
"Annem 'Eve 100 bin lirayla gel de istersen bütün jokerlerinle gel' demişti."
Ne güzel adamsın be İsa kardeş. Hepimize öyle iyi geldin ki...

Ah Truva ah!..
Truva filmini ilk izlediğimde gözlerim hayretten fal taşı gibi açılmıştı. Bu kadar usta bir yönetmen (Wolfgang Petersen), bu denli önemli bir filmde bu fahiş hataları nasıl yapabildi diye...



Truvalılar, Sparta ordusunun gelişini haber alıp sağa sola kaçışırken bir köylü, beslediği lamalarını da kaçırmaya çalışıyordu. Evet ama... Hani şu Güney Amerika'dan başka dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan tüküren hayvanlar...
Üstüne üstlük Paris ve Helen'in Truva'da birlikte gün doğumunu izledikleri sahnede güneş denizden doğuyordu. Yani Ege esas alındığında batıdan...
Ertesi gün bu iki büyük hatayı bu köşede yazmıştım. Dünyanın en önemli film eleştiri siteleri bu yazıdan alıntı yapmıştı. Geçen hafta Truva'yı Atv'de bir kez daha izlerken o sahnelerde yine acı acı güldüm.
Truva filmini gerçek mekanı Çanakkale'de değil de Peru'da çekersen, bir Türk gazeteci de gelir, adamı böyle sobe'ler işte...

Sehpayı bile çok gördüler
Daha bir yıl önce Cumhurbaşkanlığı makamına lâyık gördükleri Kemal Kılıçdaroğlu'na şimdilerde bir sehpayı bile çok görür oldular. Kimler mi? Kılıçdaroğlu'nun kendi deyimiyle "Hançerciler..."



Önce sırtını sıvazlayacaksın, sonra sırtını dönüp kuyusunu kazacaksın, ardından ayağına gidip "Ben ettim sen etme" diyerek en büyük rakibini alaşağı etmek için ittifak arayacaksın, akşamında da bir sehpayı ondan esirgeyeceksin.
Bana hiç kimse bunun "siyaset" olduğunu söylemeye kalkmasın...

Gaf kürsüsü
"Tek parça blok mezar: Ömür boyu garantili." (Mezarcı "tek taşta" kampanya yapmış)




Zap'tiye
Gece yatarken protez tırnağını, renkli lensini, peruğunu, göğüs ve kalça destek silikonunu, takma dişlerini komodine koyan kadını, sabah uyandığında kocası tanıyabiliyor mu acaba?

Ne demiş?
"İnsanları tanıyınca anlıyorsun, Nuh'un neden gemiye hayvanları doldurduğunu..." (Ezel dizisinin Dayı'sı Tuncel Kurtiz'in unutulmaz repliği)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA