Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu, olimpiyatı bahane edip, Paris'te milletin parasıyla yediler, içtiler, eğlendiler. İmamoğlu'nun İBB adına günlüğü 300 bin Euro'dan kiraladığı Türkiye Evi'nin memlekete ne faydası oldu bilemem ama Fransız şampanya üreticilerine fazlaca katkı sağladığı bir gerçek.
İmamoğlu; Paris'te şampanya patlatırken, belediyesi de İstanbul'da boş durur mu?



Neredeyse haftanın üç günü şebeke arızaları nedeniyle İSKİ'nin su veremediği Sarıyer'deki Maden, Uskumruköy ve Zekeriyaköy'de millet suyun yolunu beklerken İSKİ şampanya yerine yine su borularını patlattı. Ortaya da fotoğrafta gördüğünüz bu kutlama (!) görüntüsü çıktı... Şerefe İSKİ'cim!..

İzmir'in yangın söndürücüsü (!)
İzmir geçen hafta yandı kavruldu. Şehrin yangına karşı ne kadar savunmasız, itfaiyesinin ne denli yetersiz olduğu da bu afetle ortaya çıktı. (Bunu mevcut kısıtlı imkanlarla cansiperane mücadele eden kahraman itfaiyecilerimizi tenzih ederek söylüyorum) Orman Bölge Müdürlüğü ile askerimizin havadan müdahalesi olmasa, Yunan'ın 1922'de yapamadığını, İzmir Büyükşehir Belediyesi becermiş olacak, bütün şehir küle dönecekti.




Fotoğraf ise Belediye'nin İzmir'e diktiği heykellerden birine ait. "Heykel belediyeciliğinin" yeni bir nişanesi... Soyut bir çalışma olduğu için vatandaş ne anlatıldığını bilemiyor doğal olarak. Sadece, gözüne sokulan ayak için "Bu ne ayak?" diyebiliyor. Benim içimden ise "Keşke yerine yangın musluğu yapılsaydı" demek geçiyor.
Bu arada bir de soru kafama takılıyor: 3 yıl önce İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yangın uçağı almak için topladığı paralar nerede? Yoksa Tarkan'ın konserine mi gitti?

Arılara acil yardım
Demet Akalın'ın Türkan Dinler'den alıntılayıp paylaştığı mesajı önemli bulduğum için buradan sizlere de iletmek istedim.
Türkan Hanım'ın dedesi, İzmir'de ormanları yanan Yamanlar Köyü'nün kurucularındanmış. Orada pek çok arı kovanının kül olduğunu ve arıların şu anda aç susuz kaldıklarını belirterek, bölgede bulunanların balkonlarına bir tabak şekerli su bırakmalarını rica etmiş.
Ormanları kül ettik, bari arıları kurtaralım.

İşte Teknofest gençliği
Mehmet Ensar Çalışan 16 yaşında bir genç olarak Atv'nin Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında mücadele etti. 15 yaşında kendi yazılım şirketini kuracak bir olgunluk ve yeteneğe sahip olduğu için mahkeme kararıyla "Cürm-ü reşit" sayılarak özel izine ulaşmıştı. Mehmet Ensar aynı zamanda engellilerin hiçbir fiziki güç harcamadan otomobil kullanabilmelerine olanak veren projesiyle de Teknofest'in yıldızı olmuştu.



Genç yarışmacı sadece zekası ve bilgi birikimiyle değil, kendini mükemmel ifade etme biçimi, bebek yüzü, saygılı ve sempatik tavırlarıyla da ekranda pırıl pırıl parladı.
Gelin görün ki, tarih sorusunda gençliğinin heyecanıyla onca jokeri varken acele edip yanlış cevap verince yarışmadan erken ayrıldı ve bizi daha uzun süreli bir ekran keyfinden mahrum bıraktı. Yine de rol model Selçuk Bayraktar'ın açtığı kulvarda böylesine şahane gençlerin koştuğunu görmek hepimize iyi geldi.

Gaf kürsüsü
Göztepe - Fenerbahçe maçını anlatan beIN Sports spikeri Murat Yenersoy ilk 11'de yer almayan İrfan Can Kahveci'yi oynatmasın mı?

Zap'tiye
Alain Delon öldüğüne göre dünyada yakışıklılık da ölmüştür.

Ne demiş?
"Ben turist olsam buraya gelmem yani. Çünkü pahalı satıyoruz." (Marmaris'te bir garsonun Atv kameralarına itirafı)