Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ormanlar nasıl kurtulur?

Önce kaçınılmaz geleceğimizi hatırlatmak istiyorum: Türkiye çöl oluyor.
İklim değişikliğinden kaynaklanan kuraklık, ağaçsızlığın yarattığı erozyon, bilinçsiz su kullanımı yüzünden kuruyan göller ve hesapsız yapılaşma Anadolu'nun giderek çölleşmesine yol açıyor.
Bence bugün için memleketin en acil çözüm bekleyen sorunu budur. Durum böyleyken siyasi kavgalara daha çok üzülür oldum. Zira bu sorunu çözemezsek üzerinde kavga edeceğimiz bir toprağımız bile olmayacak.
Gelelim içimizi kurutan, yüreğimizi kavuran orman yangınlarına:
Belki de bu konuda en çok yazan gazeteciyim. Yangınları önlemek, yeşili koruyup, çoğaltmak adına son derece net çözüm ve önerilerim var.
1- Anız yakmanın cezası 10 kat arttırılmalı.
2- Yasak olmasına rağmen orman alanlarında ateş yakan, sigara izmariti atan, çöp dökenler en ağır cezalara çarptırılıp ayrıca teşhir edilmeli.
3- Başta dev yangın uçakları olmak üzere orman yangınlarıyla mücadelede kullanılacak ekipmanın sayısı ve kalitesi arttırılmalı.
4- Rusya ve ABD'deki gibi, araçların ulaşamadığı yerlere paraşütle atlayarak müdahale edecek "Ateş atlayıcıları" denilen özel timler kurulmalı.
5- Orman içinden ya da yakınından geçen elektrik hatları acilen yer altına alınmalı.
6- Duyarlılık ve bilinci küçük yüreklere yerleştirmek adına müfredatın içine mutlaka "Çevre Dersi" konulmalı.
7- Dünyada eşi benzeri görülmemiş çapta bir ağaç dikme seferberliği başlatılmalı. Şirketlere, diktikleri ağaç oranında vergi indirimi sağlanmalı. Ağaç diken vatandaşa marketlerde indirim kuponu verilmeli.
Bir de... Herkes en az benim kadar bu büyük meseleye kafa yormalı!..

Ateşle en acı imtihan
Askerliğim orman yangını söndürmekle geçti. İzmir Narlıdere'deki Çataltepe'nin yeşil kalmasında çok terim ve emeğim vardır.
Benim askerlik yaptığım 1987 yılı, o güne dek Türk Meteoroloji Tarihi'nin en sıcak yazı olarak kayıtlara geçmişti. Tıpkı bu yıl olduğu gibi. Neredeyse her hafta birliğimle birlikte o tepeye çıkar, tutuşan ağaçları söndürmek için cansiperane bir mücadeleye girişirdim.




Ben ağaçların yanarken çığlık attığını orada öğrendim. Evet, resmen haykırıyordu ağaçlar, kulakları sağır eden o tiz feryatlarıyla...
Sadece ağaçlar mı? Çaresizce yangından kaçmaya (!) çalışırken kabuğunun içinde yanıp büzüşen kaplumbağayı, kovuğunun içinde ağaçla birlikte kömür olan sincabı da orada gördüm.
Ve ateş kuşları... Tutuşan kanatlarıyla oradan oraya uçuşurken düştükleri yerlerde istemeden yeni yangınlar başlatan o çaresizliğin meşaleleri... Dünyanın en etkili yangın bombasının ise fişek gibi patlayıp, 300 metre öteyi yakan çam kozalakları olduğunu da öğrendim o ateşin, dumanın, isin içinde...
Kötüdür orman yangını, hem de çok kötü. Allah kimseyi ateşle imtihan etmesin...

Fener'in rakibe ihtiyacı yok
Avrupa mücadelelerinden ve ligdeki ilk iki maçtan anladığım, Fenerbahçe'nin bu sene de en büyük rakibinin yine kendisi olduğu. Zira seyircisinden başkanına bu takıma rakiplerinden daha fazla zarar veriyorlar.
Sanki Sevilla maçından hiç ders alınmamış gibi, Lille karşısında da takım tam istim tutturmuş, tempo bulmuşken tribünlerden yağan yabancı maddeler yüzünden maç durdu, oyun soğudu, rakip soluklandı ve Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nin dışında kaldı.
Göztepe karşısında da takım tam havasını bulmuş, iki farkla öne geçmişti ki, bu kez asabi başkan Ali Koç hiç gereği yokken sahaya girdi, maç durdu, takımın konsantrasyonu bozuldu, oyun inisiyatifi rakibe geçti ve maç berabere bitti.
Mourinho'yu değil, takımın başına -tövbe- Hızır Aleyhisselam'ı getirseniz, bu anlayış devam ettiği sürece bunlardan bi cacık olmaz!

Gaf'let kürsüsü
DEM'li Van Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen konserde İsrail bayrağı açıldı. Kim, kimin köpeği herkes görsün.

Zap'tiye
Meclis kürsüsünden "Bu devlet yıkılmalı" dedi, iki saniye sonra yere yıkıldı. Ne yalan söyleyeyim, "Şık" oldu.

Ne demiş?
Reklam çekimi için duvarlarına pamuk yapıştırılan peri bacasını gören vatandaş isyan etti: "Kapadokya'ya resmen pamuk tıkamışlar."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA