Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Yeter! Dünyayı germeyin artık

Cuma sabahı bankamdan havale yapmak için tam 45 dakika ekranla cebelleşmek zorunda kaldım. Sonradan ortaya çıktı ki, dünya çapında dijital bir felaket yaşanıyormuş.
Oysa daha Trump suikastını, Yemenli Husiler'in Tel Aviv'i bombalamasını, İsrail'in kendine yeni hedef olarak Ürdün ve Hizbullah'ı seçmesini, Putin'in hemen her gün dünyayı nükleer savaşla tehdit etmesini, Yunan Savunma Bakanı'nın Ege'de savaş çığırtkanlığı yapmasını, Covid'in yeni varyantının yine pandemiye yol açma ihtimalini hazmedememiştik...



Sizi bilmem ama ben bir gazeteci olarak bile felaket gündemine yetişemiyorum. Başımıza göktaşı mı düşecek? ABD ile Çin savaşa mı tutuşacak? Üçüncü Dünya Savaşı mı yoksa Amerikan İç Savaşı mı daha önce başlayacak? Ege'de sular ısınacak mı? Yoksa beklenen 7 buçuk şiddetindeki depreme mi kurban gideceğiz? Salgın yüzünden yine evlere mi kapanacağız? Yarın sistemler kilitlendiğinde bankadan paramızı çekemeyecek miyiz?..
Daha sayarım da, pazar pazar içinizi iyice kasvet bağlasın istemiyorum.
Özellikle siber savaş kaynaklı "felç etkisi" dünyayı bekleyen en büyük tehlike. Son olayla bu artık açıkça belli oldu. Yazılım ürünleri servis eden şirket "güncelleme" adı altında tek bir tuşa dokunduğunda birbirine göbekten bağlı sistemler domino taşı gibi birbiri ardına yıkılıyor. Yani "dünyanın kapatma düğmesi" adamın birinin elinde...
Ama artık yeter... Bu kadar gerginliğe taş olsa orta yerinden çatlar. Belli ki birileri bizi ruhen teslim almak için fabrika ayarlarımızla oynuyor.
Fırsat verme Allah'ım...

Siber Savunma Bakanlığı kurulmalı
Dünyanın yaşadığı son dijital kriz gösterdi ki, dünyanın en görünmez, en sinsi ama en tehlikeli silahı siber saldırı... Öyleyse ülke savunmamızı yeniden düzenlerken bir "Siber Demir Kubbe"yi asla ihmal etmemeliyiz. Çünkü belli oldu ki yakın zamanda bizi de hedefe koyacaklar. Hatta bugün bile dünyada en fazla siber saldırıya uğrayan ülkelerden biriyiz. Nasıl denizlerde mavi vatanı savunuyorsak, "mavi ekrana düşmemek için" dijital vatanı da aynı kararlılıkla savunmalıyız.
İşte bunun için bir önerim var: Ülkemizin "dijital istiklalini" tehlikeye düşürecek her girişimi anında engellemek adına Siber Savunma Bakanlığı kurulması şart.



Herkes Milyoner Aile olmak istiyor
Atv'nin yeni yarışma programı Milyoner Aile kısa zamanda yaz ekranının en sevilen yapımlarından biri haline geldi.
Engin Altan Düzyatan'ın başarılı sunumunun yanı sıra ilk bölümler için seçilen ailelerin doğal, samimi ve neşeli tavırları programın keyifle izlenmesini sağladı.
Yarışmada her akşam 500 bin lira kazanma olanağı sunulması da ayrı bir cazibe kaynağı oluşturdu. Öyle ki, geçen Perşembe günü Google arama motorunda en fazla sorgulanan 4'üncü konu, Milyoner Aile'nin "Başvuru Formu" oldu.

Ne demiş?
"Uzanıp kalçanızı açın diyorum, 'Koldan olmaz mı?' diyor. Olur tabii ama bu da benim zaafım işte. Nöbette 100 popo görmezsem gece uyuyamıyorum." (Bir hemşirenin sosyal medyadaki isyanı)



Zap'tiye
Kakao çekirdeğini keşfedip çikolatanın tadını bilmeyen Afrikalılar gibiyiz. Onlar uçuyor, biz seyrediyoruz. Kapadokya'da balon turu kişi başı 3500 lira. (Sosyal medyadan)

Gaf kürsüsü
Bizim kürsünün abonesi ABD Başkanı Biden bu kez de bir davette karısı ile bir başka kadını karıştırmasın mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA