Bu, Tarih TV'de izlediğim ve hayran kaldığım belgeselin adı.
Hani son zamanlarda İslamofobinin etkisiyle yüce dinimizin adını maksatlı olarak sürekli terör ile bir araya getiriyorlar ya, işte bu belgesel hem o ön yargıyı yerle bir ediyor, hem de bugünkü pek çok bilimsel ilerlemeyi İslam bilginlerine borçlu olduğumuzu belgeliyor. Doktor Hayat Sindi'nin ABD'deki bilim ve teknoloji merkezlerindeki profesörlerle yaptığı söyleşiler eşliğinde izleyici "ışığın nasıl doğudan yükseldiğine" tanıklık ediyor.
YAPAY ZEKANIN MUCİDİ
Örneğin; matematiğin babası Muhammed El Harizmi, Bağdat Hikmet Evi'nde algoritmanın esas kuramlarını bulmasaydı bugün masamızda bilgisayarlar, elimizde akıllı telefonlar ve önümüzde yapay zeka olmayabilirdi.
Muhammed Al İdrisi 1100 yılında dünyanın ilk haritasını çizdi ve dünyayı da yuvarlak olarak betimledi. O bilgiler 400 yıl boyunca aynen kullanıldı. Onun sayesinde modern kartografya ve navigasyonun yolu açıldı.
YOL GÖSTERDİLER
El Sufi adındaki alim, o zamanlar yaygın olan dünya merkezli sistem yerine güneş merkezli gezegen sistemi fikrini ileri süren ilk kişiydi. El Biruni ve El Battani'nin hazırladığı astro cetveller, bu alandaki ilk'lerdir. Pek çok yıldızın ismi Arapçadır. Ay'ın üzerindeki 24 kratere de Müslüman alimlerin ismi verilmiştir.
İbn-ül Heysem optik üzerine müthiş icatlarda bulunur. Görme duyusunun nasıl işlediğini, görmenin gözde değil, beyinde geliştiğini açıklayan ilk kişidir.
İbn-i Sina ise yaşamış en büyük tıp alimi olarak kabul edilir. Kitapları günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyor. Ayrıca röntgen ve tahlil gibi teknikler yokken tüberkülozun bulaşıcı olduğunu keşfetmişti.
ENDÜLÜS'TE RAKS
Endülüs'te Cordobalı Arap bir mühendis olan Abbas İbni Firnaz ise uçan ilk insan olarak kayıtlara geçmiştir. 10 dakika havada kalır ve düşüp ağır yaralanır. Bu tecrübe sayesinde uçaklardaki kuyruğun önemini kavranmış olur.
CEZERİ OLMASAYDI
Ve şimdi sıkı durun: Bizim İsmail El Cezeri'miz ise ABD'de bile "otomotivin öncüsü" olarak kabul ediliyor. 12'nci yüzyılda 100'den fazla mekanik araç ve gerecin mucididir. Sulama çarkında kullandığı piston bu konudaki ilktir.
O olmasaydı içten yanmalı motorlar olmazdı. İlk robotun mucidi de odur. Saray erkânını eğlendirmek için su akışıyla çalışıp müzik icra eden tahtadan robot ve rakkaseler yapmıştır.
Özetle; Avrupa, karanlık çağlardan İslam alimlerinin tuttukları meş'aleler sayesinde aydınlığa çıkabilmiştir.
Belgesel güzeldi ama eksikti. Gözlerim Mimar Sinan, Piri Reis, Hezarfen ve Lagari'yi de aradı.
Sezon finali
Bu köşenin yıllanmış okurları yukarıdaki başlığın ne anlama geldiğini artık biliyorlar. Evet, tahmin ettiğiniz gibi 20 yılı aşkın bir süredir aralıksız sizlerle buluşan Yakından Kumanda'nın boşalan pillerini şarj etmek için sizlerden bir haftalığına mola isteyeceğim. Bayram, seyran, yılbaşı, hafta sonu, hastalık, cenaze demeden yılın en az 300 günü açık olan bizim dükkan 2 Temmuz Salı gününe kadar kapalı.
"Aşkın yarısı özlemektir" derler. Öyleyse biraz özleşelim...
Ne demiş?
Esenyurt'ta taksimetre ücretini ödemeyen kadın yolcunun görüntüsünü çeken taksici "Seni rezil etsem yeter" dedi ama ummadığı bir cevap aldı: "Beni rezil etmen umurumda değil, ben o duyguyu hissetmem."
Şeref kürsüsü
Florya'da sokağı süpürürken bulduğu, içinde 5 milyon lira olan çantayı hiç düşünmeden polise teslim eden temizlik işçisi Mehmet Şerif Gün insanlığın yüzünü ağarttı.
Zap'tiye
Kasap Hüseyin inşallah binmeye götürüyordur!