Sevgili okurlar, hepinizi bir oryantal yarışmasında jüri olmaya davet ediyorum. Yarışmacıların performanslarını hafta boyu izlediniz. Şimdi sıra, en iyi kıvıranı seçmeye geldi. Puanlarınızı köşemizde yer alan e-mail adresime ve sosyal medya hesaplarıma bekliyorum. Ama önce yarışmacılarımızın "FOX'un dijital platformu Disney Plus'ta Atatürk filminin gösteriminin Ermeni lobisi tarafından engellenmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusu karşısında kalça kıvırıp, gerdan kırarak, omuz titremelerini bir hatırlayalım:
BİRCE AKALAY: "Ben bu konuyla alakalı fikrimi beyan etmek isteseydim sosyal medya hesaplarımdan yapabiliyorum. Sorunuzu nazikçe reddetmek istiyorum. Mevzu bahis Atatürk olduğu zaman ben Ata kızıyım zaten. Çok fazla altını çizmeye gerek yok diye düşünüyorum."
HAZAL KAYA: "Yorum yapacak kadar bilgim yok, bilmiyorum. Proje çekilirken çok heyecanlanmıştık. Yakın arkadaşlarımız oynadı. Ben izlemek istiyorum. Nerede, nasıl yayınlandığıyla çok ilgilenmiyorum."
ARAS BULUT İYNEMLI: "Yapım şirketi, platform böyle bir karar aldı bu konuda. Atatürk'ün zaten dünyanın en büyük liderlerinden biri olduğunu anlatmaya gerek yok. Hatta bence en büyüğü. Dünyada izlenmesi için elimden geleni yapacağım."
HİLAL ALTINBİLEK: "Ben girmeyeyim o konulara. Anlamadım zaten çok fazla. Hiç konuşmayayım."
HÜLYA AVŞAR: "Bu çok derin bir konu. Ben o konuyu çok fazla irdelemedim. Kimseyi yargılamak istemiyorum. Atatürk benim kırmızı çizgim. Herkesin de öyledir eminim. Bence bağırmak, çağırmak ya da yorum yapmanın bir işe yaramadığının farkında herkes."
Evet, sizin 10 puanınız kime gidiyor?
Atanamıyan (!) öğretmen
Sosyal medyada rastladığım sitem dolu paylaşım bir Türkçe öğretmenine aitti. Aynen şöyle yazıyordu: "Ben atanamıyan bir türkçe öğretmeniyim, maduruz. Herkeze sesimizi duyuralım arkadaşlar."
Bir kere, "atanamıyan" değil, "atanamayan" olacak. İkincisi, "Türkçe"nin "t"si büyük olacak. Ayrıca "maduruz" değil, "mağduruz" olmalı. Son olarak "Herkeze" diye yazılmaz, "Herkese" şeklinde yazılır.
10 kelimenin 4'ünü yanlış yazacaksın, sonra da "Niye Türkçe öğretmeni olarak atanamıyorum?" diye yaygara koparacaksın.
İyi ki atanamamışsın kardeşim...
Nihat Hocamız sapasağlam
Önceki gece ani tansiyon düşmesi sonucu geçici bir şuur kaybı yaşayan ve hastaneye kaldırılan Prof. Nihat Hatipoğlu ile ilgili bir çok kasıtlı spekülasyon yapıldı. Hatta hocamızın vefat ettiği haberleri bile paylaşıldı. Bu nedenle köşemden bir bilgilendirme yapma ihtiyacı hissettim.
Çok şükür ki Nihat Hocamız sapasağlam. Tedbiren bir gece hastanede tutulan Hatipoğlu, dün sabah taburcu edildi. Şu anda evinde istirahat eden Hatipoğlu'ndan sevenlerine de mesaj var: "Dualarınız için çok teşekkür ederim. Şu anda sağlığım yerinde, endişe edecek bir konu yok."
Hatipoğlu daha önce de Covid 19 geçirmiş, ağır geçen hastalık sürecinde bir kaç kez "Öldü" dedikodusu yayılmıştı. Atv'de yaptığı din ve ahlak konulu programlarıyla halkımızın aydınlanmasına vesile olan hocamız, belli ki milyonlarca seveninin yanında bir tutam da kıskanç düşman biriktirmiş. Neyse ki bugüne kadar aldığı dualar onu zırh gibi korumaya yetiyor
Geçmiş olsun Nihat Hocam. Ömrüne ömür katılmış olsun inşallah...
Gaf'let kürsüsü
Muhabir, motosikletini tek tekere kaldırdığı için ceza yiyen gence sordu: "Buradan tek tekere kalkanlara bir mesajın var mı?" Genç akıllanmamıştı: "Aynen devam etsinler."
Zap'tiye
Bir Allah'n kulu da çıkıp demiyor ki, "Yahu bu Tarkan'ın kadın voleybolcuların soyunma odasında ne işi var?"
Ne demiş?
Kadıköy'deki çevirmede alkollü olduğu ortaya çıkan sürücü Erdoğan Taşkın bir de tavsiyede bulunmasın mı? "Yapacak bir şey yok, tavsiyem kimse alkollü araç kullanmasın."