Yönetmen Bilal Kısa ve fotomodel Ezgi Cebeci'nin Kocatepe Camii'ndeki moda çekimleri büyük tepki çekmiş, ikili ifadeleri alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmışlardı.
Peki camide moda çekimi olur mu? Eğer firma, tesettür giyim ürünleri tanıtıyorsa bir mahsuru yok. Ama yabancı turistlerin bile şortlarının üzerine şalvar giyip, başlarını örterek girdiği camilerimizde başı, göğsü, göbeği açık kıyafetlerle, seksi figürler sergileyerek yapılan bir çekim asla kabul edilemez. Hani adama sorarlar, "Moda çekimi yapacak başka yer mi bulamadın?" diye...
İnsanların kutsallarıyla dilediği gibi oynayanların mantar gibi çoğaldığı, dini konulardaki provokatif eylemlerin çığ gibi büyüdüğü, Avrupa'da Kuran'ın yakılmasına tepkilerin çığ gibi büyüdüğü, Müslümanların dini hassasiyetlerinin giderek arttığı şu günlerde camide seksi moda çekimi yapmak en hafif tabiriyle kendini bilmezliktir.
İnsanların inançlarına, kutsallarına saldırının sinsi bir terör eylemi olduğuna inanıyorum. Otobüste bir kadının, tesettürlü yolcuya "Biraz öteye git, başörtün bana sürtünüyor" dediği örnekte olduğu gibi yeni bir nefret dili gelişti. Son olay ise sözde hayvan sever özde insan sevmez Burak Arslan'ın yeni eylemiydi. Daha önce hayvan haklarını savunayım derken, çektiği bir videoda herkesi tehdit edip, "Bize insan katliamı yaptırmayın" diyen ve hakkında soruşturma açılan Arslan, son olarak bir çocuk parkında terör estirdi. Çocukların bir köpeğe eziyet ettiği iddiasıyla onların annelerini hedef alarak, "Başınızdaki örtüden utanın" deyip, aslında "gerçek niyetini" ortaya koymuş oldu.
Gidişat hiç de iyi değil. İnanca ve yaşam tarzına yönelik saldırılar bize bu dünyadaki cehennemin kapılarını açar. Aman diyeyim...
Megaloman şarkılar
Megalomani, yani kendini beğenmişlik eskiden utanılası, gizlenen, kabul edilmeyen bir zaaf, bir kötü huydu. Bugün ise adeta bir iftihar vesilesi haline getirildi... İşin kötü tarafı, bu musibetin "özgüven" adıyla janjanlı bir pakete sarılıp, şarkı formunda gençlere yutturulmaya çalışılması.
Örneğin, Hande Yener "Benden Daha İyisi Yok" şarkısında şöyle diyor: "Benden bir tane daha yok / Bir tane daha yok / Ben tekim ve muadilim yok / Benden bir tane daha yok..."
Dilan Polat'ın TDK'ya meydan okuyan "Enercii" adlı şarkısının sözleri ise şöyle: "Yok bende olan yok sende / Kalite gör sayemde / Okunmaz esamen de / Adımın geçtiği hiç bir yerde..."
Bir de Roman şarkısı var son zamanlarda dillere pelesenk olan: "Para bizde, şöhret bizde, sizde ne var, söyle söyle..."
En iyisi, bu köşenin emanetçisine kulak vermek:
"Aşık Arifi'nin sözünü iyi belle
Üstten bakanın sonu dipsiz kuyudur
Bilesin ki gün batarken uzayan
Sadece gölgenin boyudur..."
Ok için hedef gerekir
Omuz gelişimi için 8 yıl yüzme kursuna gitti.
Koordinasyon için aylarca basketbol eğitimi aldı.
Görme/Dikkat yeteneğini geliştirmek için 1 yıl resim kursuna gitti.
Göz ve el koordinasyonu için 2 yıl piyano dersi aldı.
Ve... 22 yaşında olimpiyat, 24 yaşında dünya şampiyonu oldu.
Hiçbir başarı tesadüf değildir. Dünyayı kendine hayran bırakan piramitler, üst üste konulan taş parçalarından oluşur. İnsanın kendine yaptığı her yatırım, misliyle kazandırır.
Öyleyse?.. Gazoz olma... Mete Gazoz ol!..
Gaf kürsüsü
Tansu Sarı kardeşim BeIN Sports ekranına düşen altyazıyı not etmiş: "Kayserispor'un, eski futbolcusu Umut Bulut'a 1 milyon 161 bin EURO LİRA ödemesine karar verildi."
Zap'tiye
İmamoğlu önce "Değişim" diye gürledi, sonra Kılıçdaroğlu'nun yolundan usulca çekilip, yeniden İBB Başkanlığı'na tav oldu. Yani?.. Bir aslan "Miyav" dedi...
Ne demiş?
"Anne arkadaşlarım şehit oldu. Şehit olmam gerekirse ben de olurum." (Şehit Piyade Teğmen Fatih Uğur Altınbaş'ın, annesiyle yaptığı son telefon konuşmasından)