"Beyefendi keşke Akçay veya Zeytinli Altınkum'da sürekli yaşayan insanlar ile bir görüşseydiniz. Ya da deredeki balıkçılarla. İnanın onlar size belediyenin nerelerden kanalizasyonu dereye akıttığını gösterirlerdi. Ben Altınkum mevkiinde yaşıyorum. Emin olun ki burada denize girmiyorum. Neden mi? Ekim ayında belediye sahile tabela koyuyor, denize girmek yasaktır diye. Ama yaz sezonu başlamadan önce kaldırıyor. 'Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?' diye bir laf vardır bizde. Takdir sizin. Saygılar." (Nedim Ulubay)
"1978 de Erzurum'dan İzmir'e göçtüm ama göçmez olaydım. Hâlâ ne İzmir değişti ne de zihniyet. Koku aynı koku, gecekondu evler aynı evler. 1983'te Altınoluk'a gelin geldim ama burası da aynı İzmir'in yolunda. Bence Edremit Belediye Başkanı Hasan Aslan derhal istifa etmeli. Edremit'i b.k götürüyor. Her taraf leş gibi, yolları da bozuk, daha ne diyeyim Sayın Aytuğ? Allah selamet versin. Değişim şart!.." (Ayten Babaoğlu)
"Ben Altınkum'da yaşıyorum. Bu, Edremit Çayı'ndan kaynaklanan bir sorundur. BASKİ (Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi) yeni yere daha modern arıtma tesisi yapmak istedi ancak Edremit Belediyesi yer göstermeyi yapmadı derler..." (Ahmet Emin Çıtak)
Bir MasterChef eleştirisi
Yıllardır köşemize katkı veren vefalı okurumuz Şerife Nalan Yılmaz'dan yerinde bir MasterChef eleştirisi geldi:
"Yüksel bey merhabalar, MasterChef All Star yarışmacıları yarıştıkları ilk senelerdeki gibi değiller, çoğu daha lakayt ve ukala tavır sergiliyor. Bir de aynı hafta bir gün arayla aynı takımın yemeğinden kıl çıkıyor. Kırmızı takım yaptığı yemekte çıkan kılı el çabukluğuyla tabaktan almaya çalışıyor ama kameraları hesaba katmıyorlar. Bunca kameranın olduğu bir yerde bu hareketi yapan kişiler profesyonel mutfaklarda kim bilir neler yapıyorlardır, kapalı kapılar ardında?
Bu olaylar olurken, güzel görünmek için olsa gerek bazı kadın yarışmacıların saçları toplu değil, hatta fönlü... Seçmelerde kim daha güzel yemek yapıyor diye önlük için yarışacaklarına kim daha hijyenik çalışıyor ona göre bir değerlendirme yapılsa daha hoş olur diye düşünüyorum... İyi çalışmalar."
Zeki Müren'i rahat bırakın!
Köşemizin müdavimi Muharrem Akduman bu haftayı da boş geçmemiş:
"Yüksel'ciğim, rahmetli Zeki Müren yakın arkadaşımdı. Beraber fasıllar geçerdik diğer sanatçı dostlarla birlikte... Mal varlığını Mehmetçik Vakfı'na bağışladı fakat yetmemiş olacak ki (???) vakıf, deterjan reklamlarına devam ediyor. Yahu. ahde vefa diye bir şey vardır. Günde 10 kez televizyonlarda sesini duyunca üzülüyor tüm vatandaşlar. Milyonlarca mesaj gönderiyorlar vakıfa ama tınlayan yok maalesef... Olacak şey değil. Bırakın rahat uyusun yahu..."
ÖLÜM DE VAR
Kanma dünya haline
Vurma dibine kadar
Hiçbir şey sonsuz değil
Unutma ölüm de var
Sanma her yolun sonu
Daima düze çıkar
Sen çek ayağını gazdan
Unutma ölüm de var
Günübirlik yaşama
Gün gelir hesap şaşar
Adisyon ahirette
Unutma ölüm de var
Aşık Arifi der ki
Ömrün de çoğu zarar
Kimse kazık kakmıyor
Unutma ölüm de var
Aşık Arifi - 2023
Gaf kürsüsü
İskoçya'da yapılan Ampute Sporcular Bisiklet yarışında 8 yaşındayken kollarını ve bacaklarını kaybeden Ricardo Ten'e birincilik ödülü olarak kol saati verilmesi büyük tepki topladı.
Zap'tiye
Bugünkü Zap'tiye de okurumuz Murat Aydın'dan: Perşembe sabahı güne İstanbul'da denize düşen belediye otobüsü haberiyle başladık. Önceki yönetimde Haliç'te suda giden turistik otobüsler gündeme gelmişti. Şimdiki İBB yönetimi herhalde bunu hayata geçirme projesi başlattı.
Ne demiş?
Siroz hastalığından kurtulmak için son çare olarak oğlundan karaciğer nakledilen anne minnet doluydu: "Ciğerim, bana ciğerini verdi..."