Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Diziler neden bu kadar uzun?

Okurumuz Ali Uygun sormuş: "Yüksel Bey, bir konu kafama takıldı, cevap verme zahmetine katlanırsanız zatınıza teşekkürü bir borç bilirim. Malumunuz sinema filmlerinin cekimeleri 2-3 ay sürmekte. Filmin süresi de (bazı özel yapım filmler hariç, Titanik gibi) en fazla 110- 120 dakika. Diziler ise her hafta yayınlanmasına rağmen en az 150 dakika tutuyor. Sinema filmleri ve dizi filmlerin bu çekim süresi ve gösterim süresi farkları nereden kaynaklanıyor? Saygılarımla..."
YAZAR NOTU: Değerli okurum, RTÜK kuralları gereğince diziler 20 dakikada bir reklama çıkmak zorunda. Bir dizinin maliyetini kurtarmak için de en az 4 kuşak reklam gerekiyor. Bu da 80-100 dakikaya tekabül ediyor. Diziler, maliyetlerini karşılayabilmek için sürelerini bu kadar uzun tutuyorlar.

Neden hemen söylemiyorlar?
Söz sırası bir kez daha bu köşenin gerçek sahibi okurlarımızda:
Köşemizin aktif okurlarından Muhsin Manav dizilerde dikkatini çeken tuhaf durumu kaleme almış:
"Merhaba Yüksel Bey, dizilerde birçok klişe vardır. Bunlardan biri de 'bildiği ya da öğrendiği şeyi' söylemesi, haber vermesi gereken kişiye söylemeyen karakterlerdir.
Şimdiye kadar, bildiği şeyi niye söylemediğini izah edebilen bir dizi karakterine/ senaryoya denk gelmedim. Ben Bu Cihana Sığmazam dizisinde bu çok erken başladı. Önce Ayıboğan tam söyleyecekken ölüverdi. İçtiği kahvenin zehri çok hassas bir zamanlama ile etkili oldu. Yeni bölümde Lokman Bey'in 'hain' tarafından öldürüldüğünü gördük. Lokman, telefonda 'bir şey' öğrendiğini ve özel olarak konuşacağını Cezayir'e söyledi. Tabii, 'Acaba ne diyecekti?' şeklindeki merak, Lokman ölünce tezahür etti. Peki niye söylemedi, telefonda söylese ne olurdu? Yaşasın klişeler!.."

Beyaz Zambaklar Ülkesi
Köşemize sürekli katkı veren okurumuz Mustafa Ertuğrul da geçen hafta yazdığım iki konu üzerine analizde bulunmuş:
"İyi akşamlar Yüksel Bey, 'Kısa'dan hisse' harika haber, güzel bir anlatım olmuş. İnşallah geri dönüşü de harika olur.
Özel okullara gelince; bu konuyu çözene profesör unvanı verilmeli aslında. Birinci derecede veliler, sonra kıymetli öğretmenlerim, bu konu hakkında çok yazılır çizilir ama kimse hatayı kendinde bulmaz, müfredatta bulur. Kaç öğretmenimize Beyaz Zambaklar Ülkesi kitabını sorup, aldığınız cevabı hatırlıyor musunuz? Ulu Önderimiz, 'Müfredata alınmalı' dediği kitabı önce öğretmenlerimize sonra memurlarımıza her yıl KPSS'de 10 soru olarak sorsak mı acaba diyorum.
Her neyse üstat, yarama basmışsınız, bugün uyuyamam. 2000'li yıllarda İstanbul'dan Marmaris'e çok ders kitabı taşıdım. Kısa keseyim, sağlıkla, sıhhatle, afiyetle her şeyin gönlünüzce olması temennilerimle..."

Fulya Öztürk'e tavsiye
Köşemizin lojistik destek subaylarından sevgili Ramazan Budaklar, geçen hafta Bartın'daki deprem faciası sırasında yüreklere dokunan haberciliğiyle bu köşeden övgü alan Fulya Öztürk'e önemli bir tavsiyede bulunmuş:
"Fulya Öztürk, Cnn- Türk'te Bartın faciasının haberlerini verirken, Savaş Ay'ı anımsattı.
Keşke Atv klasiği A Takımı formatında program yapıp sunsa. Masabaşında değil, ateşler yanan varillerin başında, izlerdik!.."

Gaf kürsüsü
Tansu Sarı kardeşimden yine kaçmamış: Arka Sokaklar ekibine Hollanda'dan yeni katılan polis Ayşe Arıcan; Sefer adlı bir uyuşturucu taciriyle yıllardır uğraştığını söylüyor. Ancak Rıza Baba'ya bilgi verirken "Müdürüm aradığımız adamı buldum. Servet'in üstü" diyor. Yani Sefer'i "Servet" yapıyor...

Zap'tiye
Akaryakıt fiyatları zirve yapınca, benzin istasyonlarına övünecek hizmet olarak sadece tuvaletleri kaldı!

Ne demiş?
"Bak Sinan, bu Şehr-i İstanbul'un girişinde bir türbe vardır. Orada Bekri Mustafa ile Şeyh Abdurraif Şamadani yan yana yatarlar. O yüzden bu şehirde kim Bekri, kim Şeyh bilemezsin." (Atv'nin dizisi BBCS'de MİT Müsteşarı Atakan'dan yardımcısına)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA