Osman Sınav dizilerinde mutlaka deli dolu bir bilge yer alır. Deli Yürek'teki Kuşçu'yu hepiniz hatırlarsınız. Bu sezon Atv'deki Yalnız Kurt'a da tıpkı Kuşçu gibi bir karakter katıldı: Bayram. Suriye'deki Akil Dağı'nda yeryüzünü düşmana dar eden eski ekibini toplayan Altay Kurdoğlu, Bayram'ı da dahil etmeyi unutmamıştı. Bayram, operasyona gitmek üzere tekne ile Rumeli Hisarı'nın önünden geçerken Altay'a dedi ki: "Fatih Sultan Mehmet de bu hisarın yapımında taş taşıdı biliyor musun? Amele mi yok?



Niye koca padişah taş taşısın ki? Çünkü o da kuldur. Onun da sevaba ihtiyacı vardır. Hayırlı bir yapıyı inşa edenler, onlar öldükten sonra bile o bina hayır getireceği için sevaplarına sevap katarlar. Gökyüzünden bakıldığında Muhammed yazan bu aziz kale hâlâ dimdik ayakta ve insanların istifadesine açıktır. Onu inşa edenler şimdi kabirlerinde keyif içindedir. Hayır yapmak, hisse senedi gibidir Kurdoğlu. Senin haberin olmadan sana sürekli kazandırır. Hayır güzel bir şeydir Kurdoğlu..."
Doğru ya, hiç böyle düşünmemiştim. Bu kadar önemli bir konuyu bir aksiyon dizisinden öğrenmiş olmak da varsın benim ayıbım olsun.

Kuşçu'dan derin sözler
Madem Deli Yürek'in Kuşçu'sundan (Emin Gürsoy) söz ettik, onun iz bırakan sözlerini de hatırlayalım:
Akıllı adam ayağına batan dikeni, akrebin iğnesiyle çıkarmaya kalkışmaz.
Köpeklerin dudakları değdi diye deniz kirlenmez.
Öğrenci demek dünyanın en büyük adamı demek. Dünyanın en küçük adamının da öğrenecek bir şeyi kalmamıştır.



Zeynep'i düşün, Zeynep'i... Hayal kur azıcık. Onun yaralı gönlü nasıl yetecek onu düşün! Dövüşten daha çetindir bu iş! Bir kırık kalbe varmak bir orduyu yenmekten zordur.
Helada uyuyunca rüyada kendini krallık tahtında oturmuş görürsün, emme uyandığında yalnızca kendi pisliğinin değil başkalarının pisliğinde de durmuş kalmışsındır.
İnsan gül olacağı yerde diken, diken olacağı yerde gül olmamalı. İnsanın gül gibi güler yüzü, tatlı sözü olmalı. Diken gibi incitici olmamalı. Emme keskin ve sivri olman gerektiğinde de dikenlerini göster ki, canını koruyasın. Samur gibi yumuşak olursan derini yüzerler senin.
Sen başkalarının felaketlerinden ibret al ki başkaları senin felaketlerinden ibret almasın.

Teşkilat İsrail'de
TRT 1'de iki sezondur Milli İstihbarat Teşkilatı'nın kahramanlıklarını konu alan Teşkilat dizisi, İsrail'in en çok izlenen dizisi oldu. Geçen yıldan itibaren diziyi CHAI'nin yayın platformundan izleyen İsrailliler, diziye büyük ilgi gösterip, onu reyting listelerinin zirvesine taşıdılar.
"E ne var bunda? Bizim dizilerimizin hemen hepsi Ortadoğu'da büyük ilgi görüyor" dediğinizi duyar gibiyim. Ancak konu İsrail ve MİT olunca mevzu değişir. Malum yıllardır iki ülkenin istihbarat örgütleri arasında bazen gizli, bazen de açıktan açığa bir savaş sürüyor. Hatta bir dönem İstanbul ve Ankara, MOSSAD'ın cirit attığı yerlerin başında geliyordu. Dünyada istihbarat denilince akla sadece CIA, MOSSAD, KGB ve M16 geliyordu. Ancak MİT özellikle 15 Temmuz'dan sonra gerçekleştirdiği muazzam operasyonlarla adını bunların arasında en üste yazdırdı. Durumu kabullenmiş görünen İsrail halkı da Teşkilat dizisine gösterdiği büyük ilgi ile bu durumun hakkını verdi.

Gaf kürsüsü
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen'in Bartın faciasından sonra yaptığı "Maden şehidi diye bir şey yoktur" açıklaması infial uyandırdı.

Zap'tiye
Graham Bell'in telefonu icat ettiği gün gelen ilk aramayı biliyor musunuz? "Sayın abonemiz, Türk Telekom'un ışık hızında internet hizmeti için..."

Ne demiş?
"Laf çatallaştı mı süpürgeye döner." (Atv'nin dizisi Yalnız Kurt'ta Davut Bahadır'ın sözü)