Müge Anlı, sezona fırtına gibi başladı. Geçen sezondan kalan DJ Gezgin cinayetinin sır perdesi aralanmaya çalışılırken artık Türkiye'nin çok yakından tanıdığı Fatma Karadağ da geçen yıl olduğu gibi yine açıklamalarıyla gündemin baş köşesine kuruldu.
Çok konuşup hiçbir şey anlatmamasıyla ünlenen, ifadesini almaya çalışan tecrübeli dedektiflerin bile beyin devrelerini yakan Fatma bacımızın bir "dünya rekoru" da program ekibi tarafından ortaya çıkarıldı.
Dişe dokunur hiçbir rahatsızlığı olmamasına rağmen hayatını hastanelerde geçiren ve neredeyse tüm çevresini ve arkadaşlarını hastanelerin bekleme salonlarında edinen Fatma Karadağ'ın son 6 yılda tam 596 kez hastaneye gittiği resmi kayıtlarla belgelendi. Öyle ki, Turgutlu Devlet Hastanesi'nde aynı gün 7 ayrı servisten randevu almış. Yine aynı gün 5 ayrı aile hekimliğinde kaydı çıkmış. Program ekibinin yaptığı liste öyle kalabalıktı ki, gittiği servisler yerine sadece ziyaret etmediği servisleri yazmışlardı. Fatma bacı sadece bevliye, algoloji ve geriatri servisine görünmemişti!..
Müge Anlı da canlı yayında bu inanılmaz durumu hayretler içinde izleyicilerine aktarırken, "Sana bakan tüm doktorlarla beraber bir program yapmak isterim" dedi.
Vallahi abartmıyorum, bu kadın Türkiye'de sağlık sistemimizin normal akışını tek başına engelleyen bir tıkaç gibi. Fatma bacı randevu kuyruklarının uzamasının baş sebebi olabilir. Bu durumu bir tesadüf ortaya çıkardı. Kim bilir aynı durumda olan ve hastaneleri, poliklinikleri yok yere meşgul eden daha kaç "hastane tiryakisi" vardır. Naçizane tavsiyem, Sağlık Bakanlığı'nca tespit edilecek bu kişilere "Doktor Randevu Kotası" uygulanması...
İnsana dokunan haberler
Atv'nin Hafta Sonu Kahvaltı Haberleri'ni diğerlerinden ayıran iki önemli özelliği var. Birincisi İbrahim Sadri'nin yüreklere dokunan sıcak ve samimi sunumu, diğeri de ekibin insan odaklı haber anlayışı. Bu tür haberlerin altında da genellikle başarılı muhabir Altay Altuğ'un imzası bulunuyor.
Altay bu hafta da ayağına üşenmemiş, Ordu'dan İstanbul'a "gurbet balıkçılarının" izini sürmüştü. Malum, 1 Eylül'de sona eren avlanma yasağıyla beraber Türkiye kıyılarının dört bir yanından profesyonel balıkçı tekneleri İstanbul'un yolunu tutarlar. Ama bu mevsimlik göçün arkasındaki dramdan, duygu yoğunluğundan pek azımızın haberi olur. İşte Altay da iki günlük röportaj serisine Ordu'da 7 buçuk aylığına ailelerinden ayrılan balıkçıların hüzünlü vedalarıyla başladı. Bir ninenin, torununa "Ona çok alışmıştım, ne yapacağım ben şimdi onsuz?" diye sarılışına yürek dayanmadı. Biri daha 8 aylık olan 5 çocuğuna ve eşine sarılarak ekmek parası için yollara düşen tayfanın evine son bakışı, arkalarından edilen dualar, dökülen gözyaşları... Ve... Minibüse doluşup, limana doğru yola çıkan balıkçıların hüzünlerini bastırmak için söyledikleri, "Ordu'nun dereleri..."
Allah hepsinin şansını, bahtını açık etsin, ağları nimetle dolsun, kazasız belasız ailelerine dönmelerini nasip etsin.
Rastgele uşaklar, rastgele Atv Kahvaltı Haberleri...
Sivrisinek belası
Rüya gibi Kuzey Ege günlerinin ardından İstanbul'da beni ve ailemi yine sivrisinek kâbusu karşıladı. Balkonda, bahçede yarım saat oturmak için sinek kovucu kimyasallara bulanmak zorunda kaldık. Soktukları yeri balon gibi şişiren, kaşınmaktan helak eden bu yeni cins sivrisineklere İBB'nin yıllardır çözüm bulamaması gerçekten de büyük bir acizliğin işareti. Bence koronanın İstanbul'da hüküm sürmesinin en büyük nedeni bu sivrisinekler. İnsandan insana her şeyi taşıma kapasitesine sahip bu musibetin, salgınla ilgisi ciddi ciddi araştırılmalı.
Gaflet kürsüsü
CHP'li Beylikdüzü Belediyesi'nin televizyonunda yayınlanan etkinlikte HDP Beylikdüzü İlçe Başkanı Emrullah Şenyüz'ün "PKK'ya yapılan operasyonlar durdurulmalı" sözlerine hemen yanı başında bulunan CHP ve İYİ Partililerin ses çıkarmaması affedilir gibi değildi.
Zap'tiye
Önce Federasyon binasına silahlı saldırı, sonra Galatasaray Adası'na kurşun... Birileri futbol dünyamıza ofsayttan gol atmaya çalışıyor, dikkatli olalım...
Ne demiş?
"Tekrar evlenmektense bir trenin altında kalmayı tercih ederim..." (Aşk hayatında bir türlü mutluluğu yakalayamayan Madonna'nın itirafı)