Hep söylüyorum ya, bizim köşe aynı zamanda bir haberleşme panosu, sosyal şikayet kutusu diye... Okurumuz Şefik Doğan da bizleri uzaklardaki önemli bir meseleden haberdar ediyor:
"Merhaba, her şeyin hızla aşındığı dünyada, Erzincan'da askerliğini yapan bir Anadolu delikanlısının (Mustafa Aydemir) 3 bin subay, er ve erbaşın inanılmaz katkısı ile (Bkz: Dağdan Bakan Gözler, M. Aydemir, Pozitiv Yayınları 2010) ve bir ay gibi kısa bir sürede, Keşiş dağında beraberce yaptığı, 'dünyanın en büyük portresi' olarak kayıtlara geçen, uzaydan görünen ve uluslararası medya tarafından çeşitli röpörtajlarla dünyaya tanıtımı yapılan ama maalesef yurdumuzda pek fazla tanınmayan, UNESCO dünya mirası listesine girmek için hak kazanması olası olan 'Dağdan Bakan Gözler/ ATATÜRK' portresi maalesef kaderine terk edilmiştir.
Geçen yıllar içinde saldırıya uğrayarak portreyi oluşturan taşları sökülen, silinmesi için çaba sarf edilen, dünya durdukça, dağdan bizi gözetleyecek şekilde restore edilmesi, betonarme yapı olarak kalıcı özellik kazandırılması ve bu ülkenin kurucusu Atatürk'e olan borcumuzu bir nebze ödeyeceğimiz bu portrenin, restorasyonu ve gerçekten Anadolu toprağında kalıcı hale gelmesi, torunlarımıza ve torunlarımızın torunlarına bakmaya devam etmesi için desteğinizi, etkin olduğunuz zeminlerde (özel/resmi) bu konunun gündemde tutulması ve takipçisi olmanızı, talep ediyorum. Sevgi ve saygılarımla..."
100. Yıl Marşı'nı kim okusun?
Köşemize sürekli katkı veren vefalı okurumuz Ramazan Budaklar bu kez de beste çalışmaları devam eden Cumhuriyet'in 100. Yıl Marşı için kişisel görüşlerini kaleme almış:
"Medyada Cumhuriyet'in 100. Yılı Marşı konusu dönüyor. Sanırım bir vatandaş olarak fikrimi söyleme zamanı. Cumhuriyet'in 100. yılı için marş yazılmalı mı? Tabii ki yazılmalı. Peki marşı bir kadın sanatçı/şarkıcı yazmalı mı? Evet, çok iyi olur. Peki kim olmalı derseniz, bence Azerin olmalı! Çırpınırdı Karadeniz'i söyleyince sizin de damarlarınızdaki asil kan damlalarını titretmiyor mu? (Abartmadım, asaletten kastım ırk değil, milletimin kahramanlığı) Bu marşı söyleyebilecek tek kadın şarkıcı o! Çünkü, ruhumuza kadar işleyecek sözleri yazacak, okuduğunda coşturacak, gözlerimizi dolduracak bir marş olmalı. Mehter gibi olmalı. Azerin sözlerini Ayasofya şarkısının sözlerini yazan Yücel Arzen'le yazarsa sesimiz gökkubbeye çıkar inşallah! Bir de unutmadan, Türkiye artık Türkiye'den büyüktür. Ayasofya şarkısında olduğu gibi her milletten kardeşlerimiz Azerin'e eşlik edebilir, etmelidir. 86 milyonluk bir koronun hep birlikte söyleyeceği bir marş olur. (Kendi yaşam tarzlarını, kârlarını ülkelerinin geleceğinden üstün tutanlar hariç.)
Siyasete batmış, eski kokuşmuş yasakçı darbeci kafaların, sanatıyla insanların fikirlerini sömüren, halkın milli ve vicdani değerlerine hassasiyet göstermeyen; dinimizle, kültürümüzle, 15 Temmuz'la alay eden darbecileri şakşaklayan ya da karşı olmayan hiç bir sanatçı veya şarkıcı bu işte yer alamaz, almamalı! Ayrıca kimsenin remix yapmasına izin vermeyeceğimiz bir marş olsun! Saygı ve sevgilerimle..."
Gaf kürsüsü
Atv'deki Kim Milyoner Olmak İster'de 21 yaşındaki üniversiteli yarışmacı kızımız, "Hangisi yüksek sesle bağırmayı ifade eder? A) Bas bas B) Tiz tiz C) Alto alto D) Pes pes" sorusunun doğru yanıtını seyirci jokeriyle bulabildi. (Oysa yanıt "Bas bas" bağırıyordu)
Zap'tiye
İstanbul Havaalanı - Bakırköy hattında çalışan otobüs şoförü, "Arkadaki gülen kadınlar moralimi bozuyor, bu halde devam edemem" deyip, otobüsten indi. Başkalarının mutluluğu moralimizi bozmaya başlamışsa, Bakırköy'e daha fazla hat lazım!
Ne demiş?
Değerli okurum Murat Aydın not etmiş: Show Haber muhabiri: "Siz hiç aldatıldınız mı?" Sokaktaki genç: "Evet aldatıldım. Kız arkadaşım bana 'Sabah seninle, akşam onunla, ikinize birden yetişemiyorum, ayrılalım' dedi."